Omuzunun üstünden çevirdiler naaşını
Kekremsi bir tatla kapanmıştı gözleri
Çamurları sıyırdılar parmaklarından
Alnındaki kiri temizlediler,
Ceplerini yokladılar,
Sararmış bir kağıt mendil çıktı,yırtık
Birde sekizde durmuş ucuz bir saat...
İki saat savcının gelmesi beklendi
Sonra daktilonun tuş sesleri ırmağın incecik deresine
karıştı
Birden sessizlik koyulaştı
Artık meselenin bir parçasıymış gibi bekledi kalabalık
Kısaca sorulara bildik hiçbir cevap yoktu
Kol ve bacaklarından tutarak soktular çuvala
Alışık bir vaziyette çektiler fermuarı
Artık ortada ölü falan yoktu
Şimdi yeni gelinin çeyiz bohçası gibi olmuştu...
Götürdüler şehrin morguna
Burada ölüler buz tutuyordu
Ayak baş parmağına tabela taktılar
E/1248.3-5 yazdılar
BU onun hiç olmayan nüfus kimliği oldu
Artık tuhaf bir adı vardı
Belki soyadı bile içinde yazılıydı...
Soruşturma bir ay sürdü
İki yeni yetme polis bir ay gezindi
Bu sürede hiçbir telefon çalmadı
O bir ayda tek bir ihbar gelmedi
E/1248.3-5 morgda iyice dondu
Kimsesizliğin de Otopsisi dahi yapılmadı
Biray bir gün sonra gömdüler onu
Boğularak faili meçhul yazdılar
Dosyası arşivde tozlu raflara kalktı
Kimsesizler mezarlığında kimsesizdi
Hoca o gün izinli olduğu için
Onu sadece toprağı kazanlar gömdü
Birde polis vardı başında kayıt için...
Adı gibi toprağında,taşı da olmadı
Duasız bir yolculuktu bu onun için
Belki gittiği yerde bile tanımıyacaklardı
E/1248.3-5 neydi ki ?
Belki bir ayda orada sürerdi soruşturması
Bu sürede, yanarmıydı,donarmıydı bilinmez
Belki orada da kalabalık meraklı bir grup toplanırdı
Artık zebanisi mi gelirdi, cebraili mi,yoksa özel yetkili savcısımı ?
Tutarlardı tutanak
Dirilemiyor diye
Belki sabırları taşardı iyice
Kimdir bu E/1248.3-5 diye...
Vedat DÜNDAR