GÖĞÜMÜZ VARDIR…
Bir mabet avlusunda,
Namazı bekleyen müminler gibi
Beklerdim gelmeni,
Sen ise;
Bazen, Sehiv secdesi gibi gelirdin.
Bazen,Nazenin bir dal gibi…
Uzanırdı göğe ellerin
Avuçlarından dualar dökülürdü
Ben toplardım tane tane,
Yalnızlığa sarardım.
Kıyamazdım…
Bazen, bir su sanarak kendini,
Aşmaya kalkardın,
sarmaşıklar gibi bendini.
Görünen o ki…
İki tövbe arasında aşktı bizimkisi
Tevekküldür bilirim…
Su temizler, tâhirdir.
Ve dahi muallaktır,kalb gibi.
Durduğu gibi durmaz, değişir.
Kâh buhar olur uçar göğe,
Kâh buz olur yerinde kâvi kalır.
Su gibi aziz ol ve lâkin,
senin özün topraktır.
Öyleyse,uğraşma mecazlarla,
Aşkın hakikati varken,
Zira ateş; zahirde ışıktır,
ışıkta alev, alev de hârdır.
Elbet bizimde sığınacak
Bir göğümüz vardır…!
O ki…en büyük El Hak…
En güzel Yar’dır,Yaradandır !
Müşteba Güneş