Tatlı dilli insanları sever
misiniz?
Ben de…
Bu konu önemli…
İletişimin hayatımızdaki yeri
mutluluğumuzla bire bir bağlantılıdır.
İnsan, söze nasıl başlayacağını nasıl
konuşacağını, nasıl bitireceğini bilmeli. Bu da ancak kültürle olur. Kimileri
ilk cümlesiyle kendini sevdirirken kimileri de farkında bile olmadan “Sen de
kimsin?” tavırlarıyla kendinden soğutur.
Sizi görünce “Aman Allah’ım ne
kadar hoş görünüyorsun,” diyen bir arkadaş mı tercih edersiniz yoksa “Ne oldu
Karadeniz’de gemilerin mi battı?” diyerek söze başlayan birini mi? İnsan yakınlarının gafını affeder ama samimi
olmadıklarınızın söyledikleri ciğere batan mıh gibidir. Eğer, bir insanı görür
görmez olumsuz bir ifade kullanıyorsanız bu sizin içinizdeki olumsuzlukların
dışa vurumudur. O yüzden biz içindeki güzellikleri dostlarına aktarabilenleri
tercih ederiz. Her zaman söylerim; sorunlu insan sorun çıkarır.
Geçenlerde bir misafirimiz önemli
bir şahsı aradı, randevu talep etti. Öyle güzel bir konuşma yaptı ki biz
dinlerken oturuşumuzu düzeltmek zorunda kaldık desem yalan olmaz. Fakat telefon
kapattığında “Bu nasıl bir insan Allah aşkına, verdiği cevap makamına hiç
yakışmadı” dedi. Haklıydı. Reddetmenin de bir usulü, edebi vardır ve bunca
kibarlığa karşı onun sarf ettiği cümleler karşı tarafın kendisini küçük
hissetmesine neden oldu. Aslında küçülen
yanlış kelimelerle reddedendi. Tanımadığı bir insana karşı daha kibar, daha
anlayışlı, daha mütevazı olması gerekirken küçük dağları ben yarattım havasıyla
“İlgilenmiyoruz” demesi şaşırtıcıydı.(!) Gerçi aramızda bulunanların çoğu
şaşırmadı, “Evet, oldukça kabadır, işte
bu yüzden kimsenin sevgisini kazanamadı” diye fikir beyan edenler oldu.
Konuşmak insanın ne olduğunu ortaya koyan en büyük meziyettir.
Mesleğiniz ne olursa olsun güzel
konuşmayı öğrenmelisiniz. Esnafın ters konuşanından kim alışveriş yapmak ister?
Ya da sizinle gerçekten ilgilenen, güler yüzle karşılayan birinden kim kopmak
ister?
“Nasılsınız?” demeye bile üşenen,
tebessümü esirgeyerek kısa, ters cevaplar verenlerden oldum olası hoşlanmadım.
Söze başlamak da bitirmek de
maharet işidir. Bu maharet önce ailede öğrenilir, okumakla geliştirilir ve
tecrübeyle sabitleşir.
Karşılaştığınız tanıştığınız
insanlara karşı kibar olmak sizi yüceltir, tebessüm sünnettir. Olumsuz sonuçlar
bile tatlı dille güzel ifade edildiğinde karşı tarafta haraba değil anlayışa
meyl bırakır.
Bir insanın insan olduğunu
konuşmasından anlarız, kıyafetle karşılayıp sözleriyle uğurladığımız nice insan
bizi hayal kırıklığına uğratmadı mı?
Artık uğratmasınlar, artık
yormayalım birbirimizi.
Sevmek, üretmek, paylaşmak güzel
şeylerdir.
Dedim ya bu konu önemli… Çünkü
iletişimde olumluluk hayatta olumluluktur.