Yıllar oldu gitti, gelmez demişsin,

Günlerimi tez say, bakmışsın geldim.

Kör talihim yine gülmez demişsin,

Közde demle bir çay, bakmışsın geldim.

Aramıza varsın girsin uzun yol,

Takvim yaprağını teker teker yol,

Artık sürprizlere her an hazır ol!

Daha batmadan ay, bakmışsın geldim.

Kalkan ilk trene atlayacağım,

Bahçenin çitinden zıplayacağım,

Bir demet menekşe toplayacağım;

Islık sesimi duy, bakmışsın geldim.

İştahtan kesildim, katık istemem,

Çok yorgun olsam da yatak istemem,

Hilâl kaşlarını çatık istemem;

Elma-portakal soy, bakmışsın geldim.

Ömür sermayemiz henüz bitmeden,

Yakamozlar gölden kaçıp gitmeden,

Şafak horozları coşup ötmeden;

Yanan iki mum koy, bakmışsın geldim.

Çatlatmayacağım sabır taşını,

Çimen gözlerinden dökme yaşını,

Pencereye çık da uzat başını;

Dersen yeter gel oy, bakmışsın geldim!

Dinsin onca yılın hasret sancısı,

Bir kâbustu geçti bundan öncesi,

Ey gönül köşkümün eşsiz incisi!

Uykuya dalsın köy, bakmışsın geldim…

22.06.2017

Muhittin Alaca