Ne bayramı ne seyranı her şeyimden uzaktayım
Zehir zakkum yutmaktayım parmaklıklar arasında
Elim kolum bağlı artık kapandayım tuzaktayım
Cehennemi tatmaktayım parmaklıklar arasında
Cehalet ve gafletimden yakaladı kader beni
Son pişmanlık faydasızdır yine mahzun eder beni
Garip gönlüm dertli başım terk etmiyor keder beni
Derdime dert katmaktayım parmaklıklar arasında
İçeri düştükten sonra suçlu suçsuz fark etmiyor
Zembereğim paslanmıştır benim dünyam çark etmiyor
Sıhhat yerinde olsa da dertler beni terk etmiyor
Bir mahkumum yatmaktayım parmaklılar arasında
Göğe bile hasret kaldım güneş bana bakmaz artık
Çürüyorum bir hücrede bakıp, bakıp yakmaz artık
Ne bir yeşillik görürüm çevrem güzel kokmaz artık
Her güne yas tutmaktayım parmaklıklar arasında
Zaman durmuş benim için memleketten haber gelmez
Her imkandan mahrumum ben ne haldeyim kimse bilmez
Erkeklere yakışmaz ya gözler ağlar yüzüm gülmez
Kaşlarımı çatmaktayım parmaklıklar arasında
Gece gündüz düşündüğüm çoluk çocuk ne alemde
Kendi derdimi unuttum perişandır ailem de
Kendim ettim kendim buldum kıvranırım bu elemde
Günden güne bitmekteyim parmaklıklar arsında
Elimden bir şey gelmez ki ağlıyorum sızlıyorum
Üç adımlı şu hücremde dış dünyayı özlüyorum
Ziyaretçim gelir diye Hep kapıyı gözlüyorum
Yanıp, yanıp tütmekteyim parmaklıklar arasında
Monoton bir hayatım var ne bayram var ne pazarım
Elim ayağım bağlanmış ne gezerim ne tozarım
Dünyam bundan ibarettir işte hücrem, hem mezarım
Son hedefe gitmekteyim parmaklıklar arasında
Şiar Mikdat Bal