KÜPE ÇİÇEĞİ

 

            Ömrü boyunca hiç sevilmemiş bir adam, ki sevilmesi gereken, ömrü boyunca hiç sevilmemiş bir kadına, ki sevilmesi gereken, ilanı aşk etti.

            İşte o an oldu.

            Birden etraf küpe çiçeği kesildi, sardunya...

            Sordum ya, en sevdiğin çiçek hangisi diye.

            Hatırla.

            Gök en mavisini giyindi o gün.

            Yer en güzel yeşiline büründü.

            Çiçekler açtı her türlüsünden.

            Koktu rayiha rayiha.

            Sular köpürdü ak ak...

            Ey aşık adam, sen yak kalbini sevilesi kadının!

            Öpülesi elleri var o nazenin kadının, kalbi avucunun ortasında atıyor.

            Koklanası saçları bukle bukle...

            Doladı mı ömrüne adamın imkanı yok nefes alması, kurtulması...

            Sarılası ince beli var, kırıldı kırılacak kadar...

            Gözleri var derin mi derin, içine düştü mü insan dipsiz ve kapkaranlık bir kuyuya düşmüş gibi olur.

            Kirpikleri var kalbe yönelmiş, gerilmiş bir yay gibi kaşları var.

            Ayakları var, güzelim ayakları her ne yana giderse gitsin onu sevdiğine götüren canımın içi ayakları.

            Bir kadın nasıl sevilir? onu aleme ispat ediyordu adam.

            Kaşına gözüne hayrandı kadının.

            Bir sözüne bile...

            - Çok tatlısın! demişti bir gün adamcağız kadına.

            O kadar doğaldı ki adam da kadın da; şöyle cevaplamıştı kendisine aşık olan adamı kadıncağız:

            - Bugün bal yedim de ondan çok tatlıyım. şuh bir kahkaha patlattı bu cevabının ardından.

            Şimdi bu kadının dudaklarından akan bal değildir de nedir sizce?

            Sevilmez mi bu kadın?

            Övülmez mi?

            İltifatlara boğulmaz mı?

            O sorgulasın dursun adamı.

            Adam vazgeçer mi böylesi güzel bir insandan?

            - Öyle bir duruşun var ki sevdiğim. demişti bir gün kadına.

            - Nasıl?demişti kadın.

            - İnan servi görse yamulur.diye devam etmişti adam.

            - Deme böyle, utanırım.

            -  Mahcup ol diye demiyorum, ama şunu bilmeni istiyorum; seni gören imkanı yok  kalbinden vurulur ve aşk tezgahı sen pazarına kurulur. Bir insan bu kadar mı düzgün olur, bu kadar mı zarif, bu kadar mı naif olur?

            - Of ya!

            - Bahçeye teşrif edince sen bütün gözler sana vurulur. Öylesine ipincesin ki, dosdoğru.... Tam gönlümce ve seni görünce işte elif gibi bir kadın dedim.

            - Sus lütfen.

            - Sen sustuklarımı dinle o vakit. Okyanusun yüzüydüm sana konuşurken, şimdi okyanusun en dibiyim anla sana olan saklımı.

            - Hay aklımı...dedi kadın.

            Adam çok tan susmuştu oysa!

 

 

( Küpe Çiçeği başlıklı yazı GürhanGürses tarafından 16.07.2017 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu