Yakamoz Mavisi



Yalnızım,  
karanlığın bağrında  

dolunay hüzünle yansırken  

bir ihtişamı var gözlerimde  

ah, anıları yaktığım, küllerini  

savurduğum mavi deniz.  

Ah, yıldızlar,  
loş ışıldayan yıldızlar  

havada asılı duruyor,  

turuncuya bürünen  

salkım salkım üzüm bahçeleri gibi.  

Bu gece yalnızım,  

gözlerinde  

parlayan yakamoz mavisi gibi.  

Yalnızım,  

ufukta süzülen yelkenlerin  

beyaz dalgalarla dansı gibi.  

Sessizlik,  
kadar yalnızım,  
zamansız esen karayel kadar.  

Yalnızım...  

Yalnızım.  

Gök ağlarken,  
damlıyor gecenin  

karanlığından mehtap  

ıssız kumsallara.  

Dilimde,  
hece hece düşerken kelimeler,  

karşımda, ahşap pencerede  

mor menekşelerim solarken,  

dudaklarımda bir hüzünlü türkü.  

Sigaram,  
tüterken puslu gözlerime,  

gözlerin  

eski bir anı sabahın şafağında,  

şafak vaktiyle  

dudaklarımda gürlüyor  

sessizliğin heybetli türküsü.  

Yalnızım,  
loş ışıldayan yıldızlar,  

karanlığa mahkum tutuklu.  

Senin için saatlerim akarken,  

uzanmış ellerim göğe,  

göğe yükselirken,  

dualarım hüzünlü türküler gibi.  

Gözlerim,  
asuman gözlerini  

arıyor yıldızların  

alaca yansımasında…
( Yakamoz Mavisi başlıklı yazı Mikail Dede tarafından 5.08.2017 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu