damlaya damlaya, yarin bakışı
tutulmaz oldu da yıktı bendini
gönle vurur güneş der ki aşk ışı
çaktı tek kibritle yaktı kendini
.
çöllere saraydır gördüğüm serap
bulmuş ki yarini sönmüş afitap
aklım düşer aşka, yaprağın döker
o ne bedeldir ki, şu kalbim söker
günaha dizlerim, dayanmaz çöker
her kabulüne arz; ettik indini
.
suyuna vermiyor toprağım harap
ayağımda değil ördüğü çorap
.
hay idamesine fırka ismetim
yönüm dönük yardır istikametim
sevgilere mühür, belgit kametim
muallakta komaz tutar pendini
.
diz çökmüş adeta umuda mihrap
ayinin arıyor bulsa muhatap
.
çekemem bozgunu incedir ipim
afetlerde dahi susar garibim
sam yeliyle uçan, gubar karibim
mana götürmesin tut abadini
.
sular seller alır, beni de itap
her işin sonuna her hesap kitap
.
dönüktür göklere şük’riçin avuç
dilencidir bazen aşk için avuç
nükte der nüktedan meşk-î tetevvüc
gecelerime koy yaşam şadini
.
başıma geçersin düşünce bitab
yapmazsın bunları yazmasa kitap
su geçirmez elek bir dağ iç eler
kırklayan her damla berrağa çeler
bu yoksula şifa altın ökçeler
omuzlarım bomboş ver iradini
.
odun atar daim ateşe mehtap
mübarek yakamoz, patlayan maytap
(
Bir Avuç Aşk başlıklı yazı
yoksul tarafından
4.09.2017 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.