Sen,
Bulutların üstünde bir yerdesin sanki,
Denizlerin ardında mavinin en koyusunda,
Ağaçların gölgesinde saklı gibisin,
Ya da yastıkların kokusunda !
Sarmaşıklara dolanmış kaderimin sancısı,
Ve sen,
Hüzün rengi gözlerinle,
Güneşin parladığı vakitlerden birinde,
Yıldızlar misali kaydın,
Ruhumun hayal perdesinden.
Gözlerimin kan dolduğu
Sözlerimin lal olduğu suskunlardan birinde.
Kalbimin ritmine virgül koyduğu,
Zamanın beni varlığından alıkoyduğu günlerden birindeyim yine,
Nerdesinnn ???
Artık doğan hiç bir güneş
Isıtmıyor yüreğimi.
Ve hiç bir ışık aydınlatmıyor ruhumu.
Teselliler sıradanlaştı,
Karaya bağlamış kalbim de.
Avuntuya yer kalmadı,
Ölüm kokan hanem de.
Nasıl bir çaresizlik ki bu,
Paçamdan hasret akıyor.
Yokluğun öyle acımasız ki,
İlk vurgunu ömrüme yapıyor.
Gönlümde ki yerin öyle büyük ki,
Cihanı verseler dolmuyor.
Kabullenmek ruhumu yorsa da,
Neyleyim ki artık Sen,
Kelimelerin bittiği,
Tebessümlerin tükendiği yerdesin.
Sözlerin söylenmeye yüz tutmadığı,
Görüş günlerinin bile beni aciz kıldığı,
Senden mahrum bıraktığı yerdesin.
Belli ki dönüşü olmayan,
Bana karanlık,
Belki sana aydınlık bir yerde,
Bana kara toprak,
Sana berzah bir yerdesin ...
Nehir Derya Gökkaya
S'ON'suz HAZİRAN / 05.08.16
(
Mahrum Hasret başlıklı yazı
Nehir Derya tarafından
20.09.2017 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.