GÖNÜLSÜZ GURUR
Yoksun/luğu yaşıyorum
Baş ucumdaki kimsesizliğe doymamışken
Ziyafetten aç dönen
Yetim şiirler besliyorum...
Yurdumu ararken gözlerinde
Kayıplara karışan duygularımı buluyorum
Dört yanım kolpa zaman
Tuttuğum çanak pişmanlık...
Güneş çaresizliği müjdelerken
Gece imkansızlığın sır küpü
Tanıdığım renkler gibiydi sesin
Herkesin acısı kadar yankılıdır hikayesi
Üzülme gönlüm müsterih ol
Küle dönmüş yalancı anılar incitemez yaralarını
Sahipsiz yazılan mektuplara imza ve pul gerekmez...
Bilki
Bi çare ölümler ve şiirlerdeki debdebeli yalnızlıklar kadar
Acıtmadı canımı gidişin...
Birbirine uymayan öteki diğerinden bağımsız
Bir çift pabuç gibiydik seninle
Fazlasını sorma kış ve ilkbahar gibiydik işte
Birbirinin peşi sıra gelen uyumsuz...
Sevdim seni
Gurursuzlukla şuursuzluk arası bir yerde sevdim
Karanlıktı kaderim
Giz doluydu ezelim
Sığındığım belkiler
Sarıldığım susmalar kadar gayretliydi...
Söylesene közü alevsiz kalmış bir hoşçakaldan medet ummak yaşatır mı yeni bir merhabayı?
Şiirler sanrılardan ilham alırken
Ebedi sevdayı satırlara sıralayamaz şairler...
Hani unutacağını değil de
Hatırlayacağını bilsem
Karamsarlığımın her zerresini gecenin koynuna bırakırdım...
Nefesine susamışken ruhum
Kaybolan hisleri unuttu
Savrulan günleri kuruttu sabrım
Sen gönülsüz gururumdun
Sen hem en kötü hem en iyi huyumdun
Çünkü sen
Gönül tabiatımı yerle bir eden
Sev/da meteorumdun...
Bak
Halka açık yerlerde sakladığım hasretimi
Hislerimin göğündeki darağacında sallandırdım
Ucu muallâkta
Bucağı yolcusuz vagonlarda bekleyen hikayemi
Ve Faili makbul olan bir sevgiyi harcadım...
Şimdi bunca umutsuzluktan sonra
Keşke mi belki mi iyiki mi demeli?
Düşmediğim isyan tuzaklarına
Düşlemediğim yarınlar bırakamam
Nefesi durmuş öykülerle
Oksijen bağı kuramam
Acının bakışları
Taziyelere gömülmüşken
En iyisi ölüleri rahat bırakmalı...
N. DERYA GÖKKAYA
18.08.2019
Pazar