Mevsimlerin döngüsüne uğramayan ruhum,
Gürültülü hissizlik,
ve,
Vahim bir sessizlik içinde.
Nefes almaya mecali kalmamış,
Bezgin yüreğimden asılıyor,
Ben varım dercesine.
Yalnızların korkulu rüyası yağmurlar,
Koynumdaki kederi doğrularcasına,
Hiç dinmeden döküyor incilerini.
Afilli yalnızlığımla,
Aykırı kalabalığım,
İsyan bayraklarını çoktan açmışlar gururuma.
Hatıralarımın örtülü olduğu bir mektupla,
Vedasız ayrılık merasimi düzenliyor bu hayat bana.
Geçmişin ve geçmemişin tozlarını
Her fırsatta üzerime silkeliyor bir çırpıda.
Sonra bir başıma kalıyorum,
Şehrin boş sokaklarında.
Kör bakışların arasında,
Kayboluyorum manasızca.
Ruhumu sitemlerin ayazı karşılıyor,
En yüksek hasret rakımlarında.
Katil düşünceler,
Töhmet altında bırakırken
duygularımı,
Durgunluğum katliam yaratıyor,
Yüzü aydınlığa dönük diğer yarım/da.
Kemiksiz cümlelerimin noktası kayıplarda.
Kimliksiz şiirlerimin sahibi ise,
Kalbimin yerleşik nüfusunda.
Aşk avuntu ile can çekişiyor arafta,
Saatler durmaksızın ilerliyor elvedaların hayrına,
Ve yiten zamanın telafisi olmadığını,
Aşkı ayrılık geçe hatırlatıyor,
Ziyankar aşıklara ...
Nehir Derya Gökkaya