Adadan yükselen duman, gri bulut kümesi oluşturmuştu. Helikopter enkazı etrafa yayılmış, cesetler üst üsteydi. Ağaçların arasından kıyafetleri parçalanmış, bitkin iki kadın çıka geldi. Enkazın yanına yığılıp kaldılar. Saçı toplu olan sırt çantasını kucağına koydu. İçini karıştırdı. Cep telefonunu alıp havaya kaldırdı. Gözleri ekranda yarım daireler çizdirerek döndürüyordu. Yanındaki merakla “Sinyal var mı?” diye sordu. “Sinyale değil yansımama bakıyorum.” Elini çantaya sokup ruj çıkardı. Telefona bakarak dudaklarına sürdü. Diğeri kahkaha atarak sinir krizine girdi. “Hiç kimse yok! Kalkmış makyaj yapıyorsun.” Ruju tutup fırlattı. Saçı toplu olanın gözleri fal taşı gibi açıldı. “Sen kimin için yapıyordun?”