bir
bedel,
öyle bir bedel ödüyor ki insanlığım
ne zaman bulutlara değse gözlerim
yağmurlar kanıyor kuraklığıma
ne zaman bir çiçeği sürsem nefesime içim içime batıyor
patlıyor içimdeki volkanlarım ardı sıra
bir ateş ,
öyle bir ateş ki içimde söndüremediğim yangınlar
önce beni, sonra beni yakıyor
insanca,
mertçe yaşamanın her nefes alışında
girdaplarımda boğuluyor, defalarca ölüyorum
neyin bedeli be bu annem
üşüdükçe üşüyor, düşüyorum hiçliğimin dehlizlerine
oysa,
sen öğretmedin mi bana yaratanı ve yarattığı her şeyi çok hem
de çok sevmeyi
bak anne bak,
görüyor musun insanlık bile sürgün yemiş insanlığından
neyin kavgası bu neyin
kiracısı
olduğumuz şu üç kuruşluk dünyada
nice anaların yürekleri paramparça olmuş yanıyor
ağıtlara sarılı evlat kokuları oluk olmuş toprağa kanıyor
nice ateşler düşürülüyor
doğadaki binlerce savunmasız yaban yaşamın yüreğine
ya aç çocukların yakaran gözlerini görüyor musun
ölmek ile ölmemek arası kokuyor, titriyor nefesleri
yok anne yok
şairler bile hüzün kusuyorken kalemlerinden
sayfalara sığmıyorsa yaşama dair isyanlar
sorgu vakti gelip çatmıştır
ödenecekse insan olmanın, olamamanın bedeli
vakit bu bedeli ödeme vaktidir
ağlama be annem
sen yine, 'iyi ki doğdun oğlum' diye öp alnımdan
sar, sarmala, öp, kokla ama sakın ağlama
sil o mübarek gözyaşlarını...
ilhanaşıcıocakikibinoniki