Ne çok yazdı kalemim keşkelerimi
nereye dönsem yönümü
yüzüme kuzeyin soğuğu gibi vurandı gurbetim
hangi birini yazsam ki!
Kerevetine kurulmamış
çeyrek asrında devrilen yıllarımı mı
yarası beresi mor halkasında kırgın
dallarında al aşağı
düğümünde kördüğüm edilen beni mi?
Yaşam denilen unsur
kaderi yaşatmaya görsün
kimine ben gibi kazan kaldırtır
isi gökyüzüne çıkar grimtırak
adeta beni bana yansıtan, bilirim!
Kiminin ise hanesinde sevgilidir
kuru ekmeğini doğrayıp
çala kaşık yenilen mercimek çorbası
dört duvarları gülistan bahar
yüzlerine vuran gülüşler
tanımı ise nazenin gökkuşağı!
Herkesin kolayca ulaştığı hayaller
nedense bana nezdinde kavuşulamayan
Düğümünde
süğümdür, süğüm keşkeler!
Kıskanılan değildir, gıpta ettiğim
sadece ve sadece
nedenim olan eyvahımdır
üslubunda, ferman yazdırandı keşkeler!