alysa...
düşlerimin işgalci kısrağı alysa
savur yelelerini cennetimin çayırlarına
sür sürebildiğince salyalarını sensizliğime
içim kış olsa da
yansın
kanasın
kavrulsun tenim…
her kanat çırpışımda
pusulası şaşmış kör olası bir yarasa misali çarparım sensizliğe
ve bilirim ki bu aşkın her sürgün geçişlerinde göç olası bir kırlangıcım artık
aklım harabe
beynimdeki kıyametlerde cinnet geçiriyor kelimeler
alev olup yanıyor dizelerimdeki gelincikler
ve ben demet demet şiirler ekip gök bahçeme
aşk dolu satırlarımda boğuyorum kızıl sağanaklarımı
ama olsun sen yinede peri ol göm beni şiirlerimin kalbine alysa
suyunda ateş beslediğim bu aşkta
gözlerimden akan her yaş için
bir kirpik daha mızraklarım ömrüme
kefenimin olmayan cebinde biriktirim mezarsız dualarımı
katili olduğum düşlerimde
bu gecede
her gece gibi
içimde bir sen vurulur
bir de ben
ama olsun sen yinede ecel ol fısılda adını dudaklarıma alysa
ışıklarım kör
gecelerim çıplak
içimdeki her çığlık idama mahkum
korkmam
mültecisi olduğum gözlerindeki uçurumlarda kaybolmaktan
korkmam
gamzelerindeki girdaplarda yana yana boğulmaktan
ışık ol
güneş ol
gir içimdeki zindanlara
ısıt ısıtabiliyorsan yokluğundaki çokluğunu
ya da kör bir celladın bakışlarında öldür sensiz seni yaşa(t)mayı
ama olsun sen yinede yağmur ol gözlerinde ıslat toprağa düşen
sabırsızlığımı alysa
yeter artık savur
savur ki dökülsün saçlarındaki öfkeler
bırak yıldız tozlarıyla yıkansın
mehtap olup ay ışığı ile taransın saçının her bir teli
ah be alysa ahh
suyunda ateş beslediğim şu kısacık ömrümde
yutkunamadığım son bir nefes oldun
ve bil ki
sen
varlığıma bir adım kıyametken
ben
yokluğuna defalarca ölümdüm
ama olsun sen yinede ateş ol alevlerinle yıka beni alysa
ilhanaşıcıekimikibinonbeş