Ruhun paramparça, şak olur o an,
Dünya kaç bucaktır, düş de görürsün.
Tökezlerse insan, tek kalır o an,
Tozpembe yaşamı düşte görürsün.
Tok açın karnını, nereden bilsin?
İmkânları yoksa nereden bulsun?
Say ki, üç mevsimde sıradan olsun,
Garibin halini kışta görürsün.
Dıştan bakıp da hükmünü verme,
Suizan edip de kimseyi yerme,
Dolduruşa gelip yüksekte görme;
Mahareti varsa işte görürsün.
Her güleni sanma, mesut, bahtiyar,
Yüzü on sekizlik, içi ihtiyar,
Kimi bahtı kara, kimi ah diyor;
Biraz dertlerini deş de görürsün.
Gerçekler acıdır, yaşayan bilir,
Sorumluluk nedir, taşıyan bilir,
Onulmaz yarayı kaşıyan bilir;
Sızıyı her gece döşte görürsün.
Komut ayaklarda, serlerde değil,
Silah korkaklarda, erlerde değil,
Meydan çömezlerde, pirlerde değil;
Hayat kazanında piş de görürsün.
Doğru söyleyeni sevmez, kovarlar,
Dik duranı saymaz, önden savarlar,
Yalakalar durmaz, yağlar, överler;
Bak ki, koltuk kapmış, başta görürsün.
Vefanın adı var, kendisi kayıp,
Arsızsan iyisin, dürüstsen ayıp,
Alaca gün gelir cepsizi giyip;
Gövdeni musalla taşta görürsün.
17.01.2018
Muhittin Alaca