ÇOCUK
TERBİYESİ NASIL OLMALIDIR?
İnsanlar bebeklikten itibaren
ölünceye kadar sorumludur.
O yüzden beşikten mezara kadar Kur’an
öğrenin ve öğretiniz…
İnsan kaç yaşına gelirse gelsin
Allah’a ulaşmayı dilemedikçe Allah’a göre çocuktur.
19/MERYEM-30: Kâle innî
abdullâh(abdullâhi), âtâniyel kitâbe ve cealenî nebiyyâ(nebiyyen). (Bebek)
şöyle dedi: “Muhakkak ki ben, Allah'ın kuluyum. Bana kitap verdi ve beni Nebî
(peygamber) kıldı.”
Ama 15 yaşına kadar herkes için
yaptığı iyilikler yazılır, yaptığı kötülükleri Allahütealâ affeder. Çünkü
sorumluluk buluğa erdikten sonra başlıyor. Bu nedenle çocuk 7 yaşından itibaren
terbiye edilmeye ve dini terbiye verilmeye başlanmalıdır.
15 yaşına kadar kötü bir şekilde
yetişen ve yaşayan, aynı zamanda dini terbiye verilmeyen çocuğun 15 yaşından
sonra Allah’ın yoluna dönmesi zordur. Çünkü günahlarla şuurlanmış ve günahlar
alışkanlık haline gelmiş olur.
Çocuğunuzun en güzel mesleğe sahip
olması ve en iyi makamlara gelip, en iyi kazançları elde etmesi için her türlü
fedakârlığı yapan anne ve babalar; çocuğunuzun dünya ve ahiret mutluluğu için
neden Kur’an’ı öğrenip, yaşayıp Kur’an ahlakıyla ahlaklanması için
çalışmıyorsunuz. Çocuğunuz dünyada hangi makama gelirse gelsin, Kur’an’ı
yaşamadan mutlu olması mümkün değildir. Ancak onları sadece dünya için
yetiştirmeniz onların mutluluğu ararken şeytanın tuzağına düşüp zevklerin
peşinde sefih bir hayat sürmesine neden olur.
Bana arkadaşını söyle, kim olduğunu
söyleyeyim.
Peygamber Efendimiz “kişinin dini arkadaşının
dini üzerinedir” buyurmuşlardır.
Hani Mevlana Hz. diyor ki, ”Bülbül güle, karga çöplüğe götürür.”
O yüzden her yaşta çocuklarımızı
takip ederek onların arkadaş seçimlerinde yanlış insanlarla arkadaş olmalarını
önlememiz gerekmektedir.
25/FURKÂN-27:
Ve yevme yeadduz zâlimu alâ yedeyhi yekûlu yâ leytenîttehaztu mear resûli
sebîlâ(sebîlen).
Ve o gün, zalim ellerini ısırır: “Keşke Resulle
beraber (Allah'a giden) bir yol ittihaz etseydim.” der.
25/FURKÂN-28:
Yâ veyletâ leytenî lem ettehız fulânen halîlâ(halîlen).
Yazıklar olsun, keşke ben filanı (o
kişiyi) dost edinmeseydim.
Peygamber efendimiz buyuruyor; “0-7 Yaşları arasında çocuklara emredin. “
Hata ve yaramazlık yaparak zarar
verdiklerinde mutlaka onları cezalandırın. Mesela bir bardağı yere atıp kırdığı
zaman iki saat odaya kapama cezası verin. Çocuk yaramazlık yaptığı zaman ceza
alacağını bilsin. Ama güzel şeyler yaptıklarında da onları mükâfatlandırın.
Allah’ın emirleri konusunda teşvik edin. Sakın zorlamayın. Kesinlikle suçlayıcı
konuşmayın. Mesela, yalan söyleme demeyin. Doğru söyle deyin. Yalan söyleme
dediğinizde suçlamış olursunuz. Ama doğruyu söyle dediğinizde yol göstermiş
olursunuz. Sevmeyi öğretin. Tarlaya doğru tohumu ekin. Yedi yaşa kadar
sorumluluk annenindir. Annenin görevi 7 yaşına kadar çocuğa Allah’ı sevdirmektir. İşte o zaman
bu “cennet annenin ayakları altındadır hadisinin karşılığıdır.”
“07-14
yaş arasında onlara ibadetleri sevdirin.”
Sakın yine zorlamadan nasihat ederek
kendilerine iyilikle yaklaşın ve onları mükâfatlandırın. Çocuk on beş yaşında Allah’ın
katında sorumluluk sahibi olacaktır. Anne babanın görevi çocuklarını Allah’a
ulaşmayı dilemeleri ve mürşide tabi olup nefs tezkiyesine başlamaları için
nasihat edip bu konuda örnek olmaktır. Yedi yaşından itibaren babanın görevi
başlamaktadır. Yedi yaşına kadar ektiğiniz tarlayı çapalayıp sulayın. Babanın görevi 14
yaşına kadar çocuğuna örnek olup ibadetleri emretmek ve 15 yaşında mürşide
tabiyetini sağlamaktır.
İşte o zaman bu Peygamber Efendimizin “babanın evladına duası Resulün
kavmine duası gibidir” hadisinin karşılığıdır.
“14-21 Yaş arasında ise onlara güzel
örnek olun.”
21 yaşına kadar çocuğa nasihat edip örnek olmaya devam edilmelidir. Ama
her dönemde çocuğun çevresi kontrol edilip kötü bir çevre edinmesinin, kötü
alışkanlıkların sahibi olmalarının önüne geçilmeli, arkadaşları araştırmalı ve
kötü arkadaşlar edinmelerine engel olunmalıdır.
Mahsulünüzü hasat edin. Ne ekerseniz
onun biçersiniz. Çocuklarını size saygı göstermiyor, iyi davranmıyor ve dinlemiyorsa
eğer suçu kendinizde arayın.
6/EN'ÂM-151: Kul teâlev etlu mâ harreme rabbukum aleykum ellâ tuşrikû
bihî şey’â(şey’en), ve bil vâlideyni ihsânâ(ihsânen), ve lâ taktulû evlâdekum
min imlak(imlakin), nahnu nerzukukum ve iyyâhum, ve lâ takrebûl fevâhışe mâ
zahere minhâ ve mâ batan(batane), ve lâ taktulûn nefselletî harremallâhu illâ
bil hakk(hakkı), zâlikum vassâkum bihî leallekum ta’kılûn(ta’kılûne).
De ki: “Gelin, Rabbinizin size
neleri haram kıldığını okuyayım; O'na bir şeyi ortak koşmayın. Anne, babaya
ihsanla davranın. Yokluk (fakirlik) sebebiyle çocuklarınızı öldürmeyin. Onları
da, sizi de yalnız Biz rızıklandırırız. Kötülüğün açığına da, gizlisine de
yaklaşmayın. Haklı olmanız hariç kimseyi öldürmeyin ki; onu Allah haram kıldı.
İşte bunları size vasiyet (emir) etti. Böylece siz, akıl edersiniz.”
Allah razı
olsun.
Burhan AKSU