Makale / Araştırma

Eklenme Tarihi : 14.02.2018
Okunma Sayısı : 1131
Yorum Sayısı : 0

DÜNYA SEVGİSİ,

          “Dünya sevgisini kalbinizden söküp atmadıkça Allah ve Resulünün sevgisi gelip yerleşmez.” Hz. Muhammed s.a.v.

         Dünyayı kalpten çıkarmak, dünyayı terk etmek demek, bir lokma bir hırka köşeye çekilip dilenecek duruma gelmek demek değildir. Gemi suda yüzer ama içine su alırsa batar.

         Dünyayı terk etmek demek, Allah’ın sevgisinin önüne dünyayı geçirmemek, sadece Allah’ı sevmektir. Diğer bütün varlıkları ise Allah yarattı diyerek verdiklerine şükredip Allah için sevmektir.

         Dünyayı terk etmek demek, dünya hayatını yaşarken kalp ile Allah’la olmak demektir.

         “Dünyayı dileyenin dini dünyadır.”

         “Allah’ı dileyenin dini İslam’dır.”

         Peygamber Efendimiz buyurdular; “Bir zaman gelecek bütün dünya Müslümanların üzerine çullanacaklar.” Sahabe-i kiram sordular; O zaman Müslümanların azlığı nedeniyle mi ya Resulüllah? “peygamber Efendimiz, “Hayır dünya sevgisi yüzünden buyurdular.”

10/YÛNUS-7: İnnellezîne lâ yercûne likâenâ ve radû bil hayâtid dunyâ vatme'ennû bihâ vellezîne hum an âyâtinâ gâfilûn(gâfilûne).                                                                                    Muhakkak ki onlar, Bize ulaşmayı (hayatta iken ruhlarını Allah'a ulaştırmayı) dilemezler. Dünya hayatından razı olmuşlardır ve onunla doyuma ulaşmışlardır ve onlar ayetlerimizden gâfil olanlardır.

         Müslümanlar Kur’an’dan uzaklaşmışlar ve dünya ile doyuma ulaşmışlardır.

         Peygamberimiz s.a.v. hazretleri “ Ölmeden önce ölünüz ki, Allah size yedi yüz kat versin”  buyuruyor. Allah’ın bire yedi yüz vermesi için bir kişinin Allah’a ulaşmayı dilemesi ve mürşidine tabi olup ruhunu Allah’a ulaşması için yola çıkarıp zikirle nefs tezkiyesine başlaması ve teslimler için cihad etmesi gerekir. Ruh birinci gök katına çıkınca kişi bire yüz sevap alacak ve her katta yüz artarak yedinci gök katında bire yedi yüz almaya başlayacaktır.

1-    Ruhun teslimi,

2-    Veçhin teslimi,

3-    Nefsin teslimi,

4-    İradenin teslimi.

Sonra o kişi sırasıyla teslimlerini gerçekleştirecektir.

          Kalbi gaflet içinde olanların Allah dualarını kabul etmez. Ayette de belirtildiği gibi kim  dünyayı isterse Allah onu veriyor.

17/İSRÂ-18: Men kâne yurîdul âcilete accelnâ lehu fîhâ mâ neşâu li men nurîdu summe cealnâ lehu cehennem(cehenneme), yaslâhâ mezmûmen medhûrâ(medhûren).                              Kim acele (bu dünyada acil) olarak isterse, istediğimiz kimseye, dilediğimiz şeyi ona orada acele verdik. Sonra onu cehennem ehli kıldık. Zemmedilmiş (ayıplanmış) ve (rahmetten) kovulmuş olarak, ona (cehenneme) atılır.

          Dua manevi yönde ise o zaman Allah’a ulaşmayı dileyip Allah’ı zikretmesi gerekir. Ama sadece dille değil, kalbi ile…

17/İSRÂ-19: Ve men erâdel âhırete ve saâ lehâ sa’yehâ ve huve mu’minun fe ulâike kâne sa’yuhum meşkûrâ(meşkûren).                                                                                                          Kim mü'min olarak ahireti istedi ise ve onun (ahiret) için, onun gerektirdiği şekilde çalıştı ise işte onların çalışması, böylece meşkur (şükrün, karşılığını hakeden) oldu.

7/A'RÂF-205: Vezkur rabbeke fî nefsike tedarruan ve hîfeten ve dûnel cehri minel kavli bil guduvvi vel âsâli ve lâ tekun minel gâfilîn(gâfilîne).                                                                            Ve sabah ve akşam vakitlerinde Rabbini kendi kendine, korkarak ve yalvararak, sözün sesli olmayanı ile zikret. Ve gâfillerden olma.

13/RA'D-28: Ellezîne âmenû ve tatmainnu kulûbuhum bi zikrillâh(zikrillâhi) e lâ bi zikrillâhi tatmainnul kulûb(kulûbu).                                                                                                     Onlar, âmenûdurlar ve kalpleri, Allah'ı zikretmekle mutmain olmuştur. Kalpler ancak; Allah'ı zikretmekle mutmain olur, öyle değil mi?

 

Allah razı olsun…

Burhan AKSU

 

( Dünya Sevgisi başlıklı yazı mihrimah tarafından 14.02.2018 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu