Makale / Araştırma

Eklenme Tarihi : 1.03.2018
Okunma Sayısı : 1001
Yorum Sayısı : 0

ALLAH’IN İPİ NEDİR?

    İbni Abbas’tan naklediliyor;

    Biz Resulüllah’ın yanında idik, bir Arabi geldi ve; “ Ya Resulallah! Duydum ki siz Allah’ın ipine sımsıkı sarılınız demişsiniz. Allah’ın ipi nedir?”

     Resulüllah s.a.v. Efendimiz eli ile Hz. Ali’nin elini tutup,” işte Allah’ın ipi budur. Ona sımsıkı sarılınız.” Buyurdular.

     Allah’ın ipi her devirde Peygamber varisleri tasarruf rızasının sahibi devrin veli imamları, veli kavim Resulleri ve mürşidlerdir.

3/ÂLİ İMRÂN-103: Va’tasımû bihablillâhi cemîân ve lâ teferrekû, vezkurû ni’metallâhi aleykum iz kuntum a’dâen fe ellefe beyne kulûbikum fe asbahtum bi ni’metihî ihvânâ(ihvânen), ve kuntum alâ şefâ hufretin minen nâri fe enkazekum minhâ, kezâlike yubeyyinullâhu lekum âyâtihî leallekum tehtedûn(tehtedûne).                                                          Ve hepiniz, Allah'ın ipine sımsıkı tutunun, fırkalara ayrılmayın! Ve Allah'ın sizin üzerinizdeki ni'metini hatırlayın; siz (birbirinize) düşman olmuştunuz. Sonra sizin kalplerinizin arasını birleştirdi, böylece O'nun (Allah'ın) nimeti ile kardeşler oldunuz. Ve siz ateşten bir çukurun kenarında iken sizi ondan kurtardı. İşte Allah, ayetlerini size böyle açıklıyor. Umulur ki böylece siz hidayete erersiniz.

     Sahâbeye hitap ediyor Allahütealâ. Bütün sahâbe kanlı katildi, hepsi başka kabilelerden birilerini öldürmüşlerdi. Her kabilenin içinde mutlaka başka kabilelerin öldürdüğü ve başka kabilelerden ölenler vardı.

     Sonuç ise kalplerin Allahütealâ tarafından birleştirilmesi, kardeşler olmak. Burada söz konusu olan şey üst seviye bir hidayettir. Ruhun Allah'a ulaşması, fizik vücudun Allah'a teslim olması, nefsin Allah'a teslim olması, iradenin teslimi hepsi hidayet ama hidayetlerin arasında büyük farklar var.

     Asıl hidayet hak takvanın sahibi olduğu noktada gerçekleşir. Allah ile olan dostluğunuzu en güzeline ulaştıracak olan bir vesileler zinciri olarak düşünün. Her ulaştığınız kademenin daha ötesi vardır. Bihakkın takva ile her şeyin sonuna ulaşılır. Burada son görüntü olan Allahütealâ'nın görülmesi mümkün olur.

     Öyleyse her şeyin en güzel olduğu bir ortamda sahâbe yaşamış asırlarca önce. Ve sahâbe, bugünlere ve geleceğe ışık, ibret olmuşlar.

     Allahütealâ bu ayette fırkalara ayrılmamaktan da bahsediyor. Sadece bir tek fırka kurtuluşa ulaşabilecek, geri kalan 72 fırka cehenneme gidecektir:

34/SEBE-20: Ve lekad saddaka aleyhim iblîsu zannehu fettebeûhu illâ ferîkan minel mûminîn(mûminîne).                                                                                                                                 Ve andolsun ki iblis, onlar üzerindeki zannını (hedefini) yerine getirdi. Böylece mü'minleri oluşturan bir fırka (Allah'a ulaşmayı dileyenler) hariç, hepsi ona (şeytana) tâbî oldular.

     En'am-153'te mü'minlerin Sıratı Mustakîm üzerinde bulunanlar olduğunu görüyoruz:

6/EN'ÂM-153: Ve enne hâzâ sırâtî mustekîmen fettebiûh(fettebiûhu), ve lâ tettebiûs subule fe teferreka bikum an sebîlih(sebîlihi), zâlikum vassâkum bihî leallekum tettekûn(tettekûne).                                                                                                                                   Ve muhakkak ki; bu, Benim mustakîm olan yolumdur. Öyleyse ona tâbî olun. Ve (başka) yollara tâbî olmayın ki; o tadtirde sizi, onun yolundan ayırır. İşte böyle size onunla vasiyet etti(emretti). Umulur ki böylece siz takva sahibi olursunuz.

     Böylece Allahütealâ insanları hidayete erdirmiştir. Hidayet müessesesi teşekkül etmiştir.

     Burada Allah'ın yoluna girmişken çıkmış olanlardan bahsediyor. Onların kurtuluş ayeti gibi olan Al-i İmran-103'te Allah onlara yolu göstermektedir.

3/ÂLİ İMRÂN-112: Duribet aleyhimuz zilletu eyne mâ sukıfû illâ bi hablin minallâhi ve hablin minen nâsi ve bâû bi gadabin minallâhi ve duribet aleyhimul meskeneh(meskenetu), zâlike bi ennehum kânû yekfurûne bi âyâtillâhi ve yaktulûnel enbiyâe bi gayri hakk(hakkın), zâlike bimâ asav ve kânû ya’tedûn(ya’tedûne).                        Onların üzerlerine, nerede olurlarsa olsunlar zillet (alçaklık) damgası vuruldu. Ancak Allah'ın ipine (Sıratı Mustakîm'e) ve insanlardan bir ipe (Allah'a ulaştıracak olan mürşide) tutunanlar (ulaşanlar) hariç. (Onlar) Allah'tan bir gazaba uğradılar ve üzerlerine miskinlik damgası vuruldu. Bu, onların Allah'ın ayetlerini inkâr etmiş olmaları ve peygamberleri haksız yere öldürmüş olmaları sebebiyledir. İşte bu, onların (Allah'a) isyan etmelerinden ve haddi aşmış olmalarındandır.

     Allahütealâ, Bakara Suresinin 256. ayet-i kerimesinde buyuruyor ki:

2/BAKARA-256: Lâ ikrâhe fîd dîni kad tebeyyener ruşdu minel gayy(gayyi), fe men yekfur bit tâgûti ve yu’min billâhi fe kadistemseke bil urvetil vuskâ, lenfisâme lehâ, vallâhu semîun alîm(alîmun).                                                                                                                    Dinde zorlama yoktur. irşad yolu (hidayet yolu, Allah'a ulaştıran yol), gayy yolundan (dalâlet yolundan, şeytana, cehenneme ulaştıran yoldan) açıkça (ayrılıp) ortaya çıkmıştır. Artık kim tagutu (şeytanı ve şeytana ulaştıran yolu) inkâr edip de Allah'a îmân ederse (mü'min olur, Allah'a ulaştıran yolu tercih ederse), böylece o, (Allah'tan) kopması mümkün olmayan urvetul vuskaya (sağlam bir kulba, mürşidin eline) tutunmuştur. Allah Sem'î'dir, Alîm'dir.

     İnsanın kalbinde Allah'a ulaşma talebi varsa, Allah o talebi işitir ve bilirse derhal harekete geçer, 12 ihsan verir, onu mutlaka mürşidine ulaştırır. Daha sonra 7 tane de ni'met verir.

     Allah'ın ipi; Sıratı Mustakîm'dir, ruhu Allah'a ulaştıran yoldur. İnsanlardan bir ip ise mürşiddir. Kim mürşidine ulaşırsa o, Allah'a ulaştıracak olan ipe sımsıkı sarılır. O ipin Allah'tan kopması mümkün değildir. Çünkü Allahütealâ'nın irşad makamına tayin ettiği bir kişidir. Bu kişininse Allah'ın yolundan ayrılması, Allah'tan kopması mümkün değildir; çünkü nefsinin bütün afetleri yok olmuştur. Mürşidlerine ulaşamayanlar Allah'ın ayetlerini inkâr etmiş ve peygamberlerini öldürmüşlerdir. Böylece Allah'a isyan etmiş ve haddi aşmışlardır. Allahütealâ eğer insanları hedefe ulaştırırsa bunu mürşidleri eliyle yapar.

Allah razı olsun…

Burhan AKSU

( Allahın İpi Nedir başlıklı yazı mihrimah tarafından 1.03.2018 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu