ÜÇ BEYAZIN AKIBETİ

      Zamanı behrin birinde bakkala gitmiştim.Yeni evlendiğim yıllardı, fakirlik paçalardan zıldır zıldır akıyordu.Ufak çaplı alış verişi yaptıktan sonra bakkal tavuk fiyatlarının düştüğünü söyledi.Tavuk ve yumurtalar satılmadığı için hepsini paketleyip geri göndermek için kapının önüne çıkarmış.Tam hatırlamıyorum, "psikopat tavuk"mu, yoksa " manyak tavuk" hastalığı mı ne varmış.Geçmişte sistemler üzerinde kafa yorduğum için hemen jeton düştü.Eğer "kapitalist sistem" sana bir şeyi kötü gösteriyorsa arkasında yüzde yüz bir gavurluk vardır.Hemen bakkala beş tavuk ve beş koli yumurta paketlemesini söyledim.Bakkal bana merhametle baktıktan sonra şunu söylemişti...
-Ulan oğlum! ya sen bizim anlayamadığımız kadar zeki yada çok salak bir adamsın.
Aradan kısa bir süre sonra "Döğletin" Mudurnu tavuk çiftlikleri batmış ve peşinden  Banvit denilen bir şirket kurulmuştu.Bu kara mizah sonunda üç milyon tavuk telef edilmişti.İşin tuhaf tarafı kedi yavrusunu itfaiye yardımı ile kuyudan çıkaran hayvan severlerin gıkı çıkmamıştı.Keramet ve hijyen sahibi Banvit yöneticileri yıllarca psikopat tavukların bacaklarını, kanatlarını, ciğerlerini, taşlıklarını, şapur şupur yedirdiler güzel yurdumun angut insanlarına.
      Çok geçmeden tereyağı efsanesi başladı.Ekranlarda cirit atan profcuklar öyle bir anlattılar tere yağını engerek yılanı zehiri bok yemiş yanında.Zavallı köylüler tereyağını satamayınca uyuz olan eşeklerin beygirlerin gıçına sürerlerdi, yumuşak tutsun diye.Ulan sizin Allah'ınız kitabınız yok.Velhasılı kelam tereyağı köylünün elinden kurtulup entegre tesislere geçinde bir anda iksir oldu mübarek.On gram kutucuklar içinde köylün on beş liraya satamadığı tereyağı birden bire yüz elli liraya çıktı, hemde faydalı bir şekilde.Faydaları anlatmakla bitmez, krikoyu kaldırır, dudakları dolgun gösterir, göğüsleri dik tutar , dahası neler neler...
     Gelelim üç beyazın akıbetine...Şimdilerde bu konuşuluyor.Bu üç beyazın üçü de köylünün elinde. Para da etmiyor zaten.Ama üçü de temel gıda maddesi.. ticari anlamda önü   açık.Profcukların neden üç beyaz üstünde durduklarını anlamak için illaki kâhin olmaya gerek yok, sistemi bil yeter.Ekmeğin tanesi bir lira, şekerin rantını zaten devlet yiyor. tuzun çuvalı beş lira.Fravunları bu maddi getiri fazla etkilemiyor şimdilik.Ama haberiniz olsun operasyonlar başladı.Devlet şeker fabrikaları gündeme düştü.Şekerin insan vucudu için zararlı olduğunu söyleyip bu fabrikaları iflas noktasına getirdiler.
          Çok kısa bir süre sonra ekmek dilimle satılır, tuz on gramlık paketlerde satılır, şeker fabrikaları özelleştirilip şeker Dünya'nın en yarayışlı besini haline gelirse şaşırmayın.Çok mürekkep yalamış profcuklar ekran ekran gezip geceleri üç beyazı tüketmeden yatmayın, birde kendinizi Zekeriya Beyaz'a öptürürseniz daha iyi olur demelerine az kaldı.
                 GİDİŞAT ONU GÖSTERİYOR..
( Üç Beyazın Akıbeti başlıklı yazı çiftci baba tarafından 5.03.2018 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu