HAYIR
DA ŞER DE ALLAH’TANDIR DEMEK KUR’AN’A UYMAYAN BİR BİDATTIR.
Amentü
şerhindeki hayır da şer de Allah’tandır demek Allah’ın ayetlerinde olmayan ve
dine sonradan eklenen bidattır. Bidatı dine eklemenin büyük bir günah ve
sorumluluğu olduğu gibi, bir bidatı halka doğru diye sunarak halkı yanlış
bilgilendirmek bu günaha ve sorumluluğa ortak olmaktır. İnsanlar nefisleri ile
yaptıklarından sorumludurlar. Herkes cenneti de cehennemi de nefisleri ile
yaptıkları davranış biçimleri ile kazanırlar. Hem şerri işleyerek günaha
gireceğiz, hem de suçu Allah’ın üzerine atacağız. Yani Allahüteala’mı bize
günah işletiyor? Ozaman kişinin serbest iradesi ve sorumluluğu nerede kalıyor.
O zaman imtihana ne gerek vardı? Cennete ve cehenneme ne gerek vardı?
Allah’a
göre hayır ve şer kavramı nedir? Bize derecat kaybettiren veya kazandıran tüm
davranış biçimleridir. Başkaları tarafından bize ulaşan kötü davranışlar ise Allah’ın
müsaadesiye olduğundan bir kaderdir ve bize derecat kazandıracağı için hayırdır.
Keza Allah’ın bize isabet ettirdiği tüm musibetler yine kader olduğundan bize
derecat kazandırır ve bizim için hayırdır. Bu yüzden Allah yine ayette bize
bunu şu şekilde açıklamaktır;
2/BAKARA-216: Kutibe aleykumul kitâlu ve huve
kurhun lekum, ve asâ en tekrehû şey’en ve huve hayrun lekum, ve asâ en tuhıbbû
şey’en ve huve şerrun lekum vallâhu ya’lemu ve entum lâ ta’lemûn(ta’lemûne).
Savaş, o sizin için kerih olsa da (hoşunuza gitmese de) üzerinize farz
kılındı. Ve hoşlanmayacağınız bir şey olur ki, o sizin için bir hayırdır. Ve
seveceğiniz bir şey olur ki, o sizin için bir şerrdir. Ve (bütün bunları) Allah
bilir, siz bilmezsiniz.
Allahüteala’nın
hayır kavramı; bize derecat kazandıran tüm davranış biçimlerimizdir.
“Ayetlere
göre doğru olan, hayır Allah’tan şer nefsimizdendir;”
Hz. ADEM A.S.a hitaben;
7/A'RÂF-23: Kâlâ rabbenâ zalemnâ enfusenâ ve in lem
tagfirlenâ ve terhamnâ le nekûnenne minel hâsirîn(hâsirîne).
İkisi
şöyle dedi: “Rabbimiz, biz nefslerimize zulmettik, şâyet Sen bize mağfiret ve
rahmet etmezsen, biz mutlaka hüsrana uğrayanlardan oluruz.”
Hz. YUNUS A.S’a hitaben;
21/ENBİYÂ-87: Ve zennûni iz zehebe mugâdıben fe
zanne en len nakdire aleyhi fe nâdâ fiz zulumâti en lâ ilâhe illâ ente
subhâneke innî kuntu minez zâlimîn(zâlimîne).
Ve Zennûn (Yunus A.S), gadaba gelerek (öfkelenerek) gitmişti. Böylece
ona muktedir olamayacağımızı (hükmedemeyeceğimizi) zannetti. Sonra karanlıklar
içinde (şöyle) nida etti: “Senden başka İlâh yoktur. Sen Sübhan'sın (her şeyden
münezzehsin). Muhakkak ki ben, zalimlerden oldum.”
Hz. YUSUF A.S.a hitaben;
12/YÛSUF-53: Ve mâ uberriu nefsî, innen nefse le
emmâretun bis sûı illâ mâ rahime rabbî, inne rabbî gafûrun rahîm(rahîmun). Ve ben, nefsimi ibra edemem (temize
çıkaramam). Muhakkak ki nefs, mutlaka sui olanı (şerri, kötülüğü) emreder.
Rabbimin Rahîm esmasıyla tecelli ettiği (nefsler) hariç. Muhakkak ki Rabbim,
mağfiret edendir (günahları sevaba çevirendir). Rahîm'dir (rahmet nurunu gönderen
ve merhamet edendir).
Hz. MUHAMMED MUSTAFA S.A.V Efendimize hitaben;
4/NİSÂ-79: Mâ esâbeke min hasenetin fe
minallâh(minallâhi), ve mâ esâbeke min seyyietin fe min nefsik(nefsike), ve
erselnâke lin nâsi resûlâ(resûlen), ve kefâ billâhi şehîdâ(şehîden). Sana
iyilikten (hasenatdan) ne isabet ederse, işte o Allah'tandır. Ve sana
kötülükten (seyyiattan) ne isabet ederse, o taktirde o, kendi nefsindendir
(derecat kaybedecek bir şey yapmandan dolayıdır). Ve seni, insanlara Resûl
olarak gönderdik ve şahit olarak Allah yeter.
10/YÛNUS-44: İnnallâhe lâ yazlimun nâse şey'en ve
lâkinnen nâse enfusehum yazlimûn(yazlimûne). Muhakkak
ki Allah, insanlara (hiç)bir şeyle (asla) zulmetmez. Lâkin insanlar, kendi
nefslerine zulmederler.
4/NİSÂ-85: Men yeşfa’ şefâaten haseneten yekun lehû
nasîbun minhâ ve men yeşfa’ şefâaten seyyieten yekun lehu kiflun minh(minhâ) ve
kânallâhu alâ kulli şey’in mukîtâ(mukîten). Kim güzel bir şefaatle (iyilik
yapılmasına) yardım ederse, ondan (o iyilikten) onun bir nasibi olur. Ve kim
kötü bir şefaatle (günah işlenmesine) yardım ederse onun da ondan (o şerrden)
bir payı olur. Ve Allah, her şeye mukayyet olandır (gözetendir).
Allah
razı olsun.
Burhan
AKSU