Makale / Araştırma

Eklenme Tarihi : 15.03.2018
Okunma Sayısı : 1023
Yorum Sayısı : 0

HAYIR DA ŞER DE ALLAH’TANDIR DEMEK KUR’AN’A UYMAYAN BİR BİDATTIR.

Amentü şerhindeki hayır da şer de Allah’tandır demek Allah’ın ayetlerinde olmayan ve dine sonradan eklenen bidattır. Bidatı dine eklemenin büyük bir günah ve sorumluluğu olduğu gibi, bir bidatı halka doğru diye sunarak halkı yanlış bilgilendirmek bu günaha ve sorumluluğa ortak olmaktır. İnsanlar nefisleri ile yaptıklarından sorumludurlar. Herkes cenneti de cehennemi de nefisleri ile yaptıkları davranış biçimleri ile kazanırlar. Hem şerri işleyerek günaha gireceğiz, hem de suçu Allah’ın üzerine atacağız. Yani Allahüteala’mı bize günah işletiyor? Ozaman kişinin serbest iradesi ve sorumluluğu nerede kalıyor. O zaman imtihana ne gerek vardı? Cennete ve cehenneme ne gerek vardı?

Allah’a göre hayır ve şer kavramı nedir? Bize derecat kaybettiren veya kazandıran tüm davranış biçimleridir. Başkaları tarafından bize ulaşan kötü davranışlar ise Allah’ın müsaadesiye olduğundan bir kaderdir ve bize derecat kazandıracağı için hayırdır. Keza Allah’ın bize isabet ettirdiği tüm musibetler yine kader olduğundan bize derecat kazandırır ve bizim için hayırdır. Bu yüzden Allah yine ayette bize bunu şu şekilde açıklamaktır;

2/BAKARA-216: Kutibe aleykumul kitâlu ve huve kurhun lekum, ve asâ en tekrehû şey’en ve huve hayrun lekum, ve asâ en tuhıbbû şey’en ve huve şerrun lekum vallâhu ya’lemu ve entum lâ ta’lemûn(ta’lemûne).                                                                                  Savaş, o sizin için kerih olsa da (hoşunuza gitmese de) üzerinize farz kılındı. Ve hoşlanmayacağınız bir şey olur ki, o sizin için bir hayırdır. Ve seveceğiniz bir şey olur ki, o sizin için bir şerrdir. Ve (bütün bunları) Allah bilir, siz bilmezsiniz.

Allahüteala’nın hayır kavramı; bize derecat kazandıran tüm davranış biçimlerimizdir.

“Ayetlere göre doğru olan, hayır Allah’tan şer nefsimizdendir;”

Hz. ADEM A.S.a hitaben;

7/A'RÂF-23: Kâlâ rabbenâ zalemnâ enfusenâ ve in lem tagfirlenâ ve terhamnâ le nekûnenne minel hâsirîn(hâsirîne).                                                                                                      İkisi şöyle dedi: “Rabbimiz, biz nefslerimize zulmettik, şâyet Sen bize mağfiret ve rahmet etmezsen, biz mutlaka hüsrana uğrayanlardan oluruz.”

Hz. YUNUS A.S’a hitaben;

21/ENBİYÂ-87: Ve zennûni iz zehebe mugâdıben fe zanne en len nakdire aleyhi fe nâdâ fiz zulumâti en lâ ilâhe illâ ente subhâneke innî kuntu minez zâlimîn(zâlimîne).                                                           Ve Zennûn (Yunus A.S), gadaba gelerek (öfkelenerek) gitmişti. Böylece ona muktedir olamayacağımızı (hükmedemeyeceğimizi) zannetti. Sonra karanlıklar içinde (şöyle) nida etti: “Senden başka İlâh yoktur. Sen Sübhan'sın (her şeyden münezzehsin). Muhakkak ki ben, zalimlerden oldum.”

Hz. YUSUF A.S.a hitaben;

12/YÛSUF-53: Ve mâ uberriu nefsî, innen nefse le emmâretun bis sûı illâ mâ rahime rabbî, inne rabbî gafûrun rahîm(rahîmun).                                                                                              Ve ben, nefsimi ibra edemem (temize çıkaramam). Muhakkak ki nefs, mutlaka sui olanı (şerri, kötülüğü) emreder. Rabbimin Rahîm esmasıyla tecelli ettiği (nefsler) hariç. Muhakkak ki Rabbim, mağfiret edendir (günahları sevaba çevirendir). Rahîm'dir (rahmet nurunu gönderen ve merhamet edendir).

Hz. MUHAMMED MUSTAFA S.A.V Efendimize hitaben;

4/NİSÂ-79: Mâ esâbeke min hasenetin fe minallâh(minallâhi), ve mâ esâbeke min seyyietin fe min nefsik(nefsike), ve erselnâke lin nâsi resûlâ(resûlen), ve kefâ billâhi şehîdâ(şehîden).                                                                                                                                  Sana iyilikten (hasenatdan) ne isabet ederse, işte o Allah'tandır. Ve sana kötülükten (seyyiattan) ne isabet ederse, o taktirde o, kendi nefsindendir (derecat kaybedecek bir şey yapmandan dolayıdır). Ve seni, insanlara Resûl olarak gönderdik ve şahit olarak Allah yeter.

10/YÛNUS-44: İnnallâhe lâ yazlimun nâse şey'en ve lâkinnen nâse enfusehum yazlimûn(yazlimûne).                                                                                                                        Muhakkak ki Allah, insanlara (hiç)bir şeyle (asla) zulmetmez. Lâkin insanlar, kendi nefslerine zulmederler.

4/NİSÂ-85: Men yeşfa’ şefâaten haseneten yekun lehû nasîbun minhâ ve men yeşfa’ şefâaten seyyieten yekun lehu kiflun minh(minhâ) ve kânallâhu alâ kulli şey’in mukîtâ(mukîten).                                                                                                                                      Kim güzel bir şefaatle (iyilik yapılmasına) yardım ederse, ondan (o iyilikten) onun bir nasibi olur. Ve kim kötü bir şefaatle (günah işlenmesine) yardım ederse onun da ondan (o şerrden) bir payı olur. Ve Allah, her şeye mukayyet olandır (gözetendir).

Allah razı olsun.

Burhan AKSU

 

( Hayır Da Şer De Allahtandır Demek Kurana Uymayan Bir Bidattır başlıklı yazı mihrimah tarafından 15.03.2018 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu