Ruhum kat kat zincirlere vuruldu,
İnliyor bedenimin her zerresi,
Koparmak istedikçe zincirleri,
Sanki daha çok zincirlere gebe,
Virane gönlüm ezildikçe eziliyor!
Taramar edilmiş duygular öbeğinde!!
Sürmenaj olmuş adalet duvarların da
Güneşin kavurucu sıcağı yakıyor,
Dikiş tutmayan gönül zengini ocakları!
Yol almak istedikçe, vurdukça vuruyor,
Güneşi kıskanan kara bulutların duldasın da,
Riyakar gölgelerin amansız dönen çarkı..!
Kara topraklardan fışkıran şüheda sesleri,
Hançerler saplıyor göğüs kafesinin ortasına,
İşte tam o anda,
Yaz ortasın da hüküm süren kara kışlar,
Devasa gökkuşağının, muhteşem görkemin de
Güneşin can alıcı, kavurucu Aşk Ateşinde,
Küle dönüp ağıtlar yakıyor, zulmünün dem oluşuna!!
Ruhlar da prangalara vurulan,
Özgürlüğün , adaletin, insanlığın...
Şüheda seslerinin eşsiz melodisi eşliğinde, Güneşle yeniden dirilip doğuşuna selam olsun!
Hehayt yok olup giden zulümün eğreti duruşu,
İman dolu göğüslerin sesi ,
Susmaz, Susturulamaz Bilesin..!!
17.O5.2018 Ankara P.ÇETİN
(
Heyhat Eğreti Duruş başlıklı yazı
Kara kız tarafından
17.05.2018 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.