Makale / Araştırma

Eklenme Tarihi : 7.06.2018
Okunma Sayısı : 1293
Yorum Sayısı : 0

MÜSLÜMANLAR BİRBİRİNİZE DOST OLMAZSANIZ YERYÜZÜNDE FİTNE ÇIKAR!

     Allahüteala hazretleri tam da bu ortamda bizlere, yani Müslümanlara kafirlerin birbirlerinin dostu olduklarını, eğer bizler de ırklar olarak değil, Müslümanlar olarak bir araya gelip birbirimizin dostları olarak dayanışma içinde olmazsak, fitne çıkacağını söylemektedir. Kıyamete kadar tüm zamanların kitabı olan Kur’an’ı Kerimde birleşemezsek ve Kur’an’ı yaşamazsak kavga ve gürültü içinde mutsuz bir şekilde bu dünyadan göçer gideriz.

8/ENFÂL-73: Vellezîne keferû ba'duhum evliyâu ba'd(ba'dın), illâ tef'alûhu tekun fitnetun fîl ardı ve fesâdun kebîr(kebîrun).                                                                                           Kâfir olan kimseler birbirinin dostlarıdır. Onu yapmazsanız (birbirinizle dost olmazsanız) yeryüzünde fitne ve büyük fesat olur.

     Allah'ın dostları birbirleriyle dost olmak mecburiyetindedirler. Bir evvelki ayet-i kerimede geçen, Mekke'de kalanlar da Medine'ye göç edenler de âmenû olanlar, Allah'a ulaşmayı dileyenler, Peygamber Efendimiz (S.A.V)'e tâbî olanlardır. Ama ikisi arasında büyük bir farklılık görüyor. Allahütealâ. Resul'ü yalnız bırakmayanlar ile bırakanlar... Ve diyor ki, o kalanlar için: "Siz, kendi düşmanlarınızla savaş halinde olduğunuz cihetle, kalanlara yardım etmekle vazifeli değilsiniz. Kendiliğinizden bunu yapmanız gerekmiyor. Ama onlar, sizden din düşmanlarıyla savaşmak üzere yardım isterlerse, bunu yerine getirmek, onlara yardım etmek üzerinize farzdır."

     Allah'ın dostları, Allah'ın taraftarları, Allah için olanlar, nerede olurlarsa olsunlar beraberliği, birliği kurmak mecburiyetindedirler. Ne yazık ki her devirde iblis, Allah'ın tarafında olanları, birlikten men etmek için her şeyi yapmıştır. Allah'ın taraftarları bir türlü bir araya gelemezler. Fırka fırka ayrılmışlardır. Her grup kendisinde olanla ferahlanır. Ama birleşmeyi akıl edemezler. Ve Allahütealâ'nın emir verdikleri, onlara birleşmenin gereklilik olduğunu mutlaka ihtar etmişlerdir. Bunun Allah'ın emri olduğunu mutlaka tebliğ etmişlerdir, ama "kendisinde olanla ferahlanan" her grup, beraber olmayı hep reddetmişlerdir. Oysa ki Allahütealâ: "Fırkalara ayrılmayın. O zaman kuvvetiniz gider." diyor. Allah'ın yolunda olanların hepsinin de üzerine aynı standartlar farzdır.

     Bir olmak, beraber olmak ve Allah'a tevekkül etmek, Allah'a güvenmek.

     Allah’a ulaşmayı dileyip Allah’tan bir ipe tutunarak gizli şirkten kurtulmamız ve mürşidimize tabi olarak aynen sahabe gibi insanlardan bir ipe ve sağlam kulba tutunarak, gerçekten fırkayı naciyeyi oluşturmamız mümkün değildir. Kalplerin arasını Allah birleştirmezse eğer birbirimizi gerçekten sevebilmemiz ve mutluluğa ulaşabilmemiz mümkün değildir.

30/RÛM-31: Munîbîne ileyhi vettekûhu ve ekîmûs salâte ve lâ tekûnû minel muşrikîn(muşrikîne).

O'na (Allah'a) yönelin (Allah'a ulaşmayı dileyin) ve O'na karşı takva sahibi olun. Ve namazı ikame edin (namaz kılın). Ve (böylece) müşriklerden olmayın.

30/RÛM-32: Minellezîne ferrakû dînehum ve kânû şiyeâ(şiyean), kullu hızbin bimâ ledeyhim ferihûn(ferihûne).

(O müşriklerden olmayın ki) onlar, dînlerinde fırkalara ayrıldılar ve grup grup oldular. Bütün gruplar, kendilerinde olanla ferahlanırlar.

3/ÂLİ İMRÂN-103: Va’tasımû bihablillâhi cemîân ve lâ teferrekû, vezkurû ni’metallâhi aleykum iz kuntum a’dâen fe ellefe beyne kulûbikum fe asbahtum bi ni’metihî ihvânâ(ihvânen), ve kuntum alâ şefâ hufretin minen nâri fe enkazekum minhâ, kezâlike yubeyyinullâhu lekum âyâtihî leallekum tehtedûn(tehtedûne).

Ve hepiniz, Allah'ın ipine sımsıkı tutunun, fırkalara ayrılmayın! Ve Allah'ın sizin üzerinizdeki ni'metini hatırlayın; siz (birbirinize) düşman olmuştunuz. Sonra sizin kalplerinizin arasını birleştirdi, böylece O'nun (Allah'ın) nimeti ile kardeşler oldunuz. Ve siz ateşten bir çukurun kenarında iken sizi ondan kurtardı. İşte Allah, ayetlerini size böyle açıklıyor. Umulur ki böylece siz hidayete erersiniz.

3/ÂLİ İMRÂN-112: Duribet aleyhimuz zilletu eyne mâ sukıfû illâ bi hablin minallâhi ve hablin minen nâsi ve bâû bi gadabin minallâhi ve duribet aleyhimul meskeneh(meskenetu), zâlike bi ennehum kânû yekfurûne bi âyâtillâhi ve yaktulûnel enbiyâe bi gayri hakk(hakkın), zâlike bimâ asav ve kânû ya’tedûn(ya’tedûne).

Onların üzerlerine, nerede olurlarsa olsunlar zillet (alçaklık) damgası vuruldu. Ancak Allah'ın ipine (Sıratı Mustakîm'e) ve insanlardan bir ipe (Allah'a ulaştıracak olan mürşide) tutunanlar (ulaşanlar) hariç. (Onlar) Allah'tan bir gazaba uğradılar ve üzerlerine miskinlik damgası vuruldu. Bu, onların Allah'ın ayetlerini inkâr etmiş olmaları ve peygamberleri haksız yere öldürmüş olmaları sebebiyledir. İşte bu, onların (Allah'a) isyan etmelerinden ve haddi aşmış olmalarındandır.

 

Allah razı olsun.

Burhan AKSU

 

( Müslümanlar Birbirinize Dost Olmazsanız Yeryüzünde Fitne Çıkar! başlıklı yazı mihrimah tarafından 7.06.2018 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu