NEFİS
TEZKİYESİ.
Evet herkesin dilinde Evliyaullah’ın
sözleri var ama, kin ve nefretten kurtulup insanları sevemiyor. İnsanlar
Allah’a ulaşmayı dileyip şeytan ve tağuta kul olmaktan kurtulup Allah’a kul
olarak kardeşler olarak kendilerine karşı en büyük düşman şeytana ve tağuta
karşı çıkmaları gerekirken, şeytan ve tağutun kulu olan insanlar şeytanın
emrinde birbirlerini düşman görerek boğazlamaktadırlar.
Halbuki büyük Allah dostu hz. Yunus
ne diyordu!
Biz kimseye kin tutmayız,
Ağyar bile dosttur bize.
Evet bizim düşmanımız insanlar
değildir. Tüm insanların düşmanı nefislerindeki afetlerdir. Eğer nefsimizdeki
afetleri tezkiye ve tasfiye ettiğimiz zaman kimseye düşman olmadığımızı
göreceğiz.
Allahüteala Kur’an’ı Kerimde bunu
özellikle ayetlerle biz insanlara emretmiştir.
91/ŞEMS-7:
Ve nefsin ve mâ sevvâhâ.
Nefse ve onu (7 kademede ahsene dönüşecek şekilde) sevva edene (dizayn
edene) (andolsun).
91/ŞEMS-8:
Fe elhemehâ fucûrehâ ve takvâhâ.
Sonra ona (nefse) fücurunu ve takvasını ilham etti.
91/ŞEMS-9:
Kad efleha men zekkâhâ. Kim
onu (nefsini) tezkiye etmişse felâha (kurtuluşa) ermiştir.
91/ŞEMS-10:
Ve kad hâbe men dessâhâ. Ve
kim, onun (nefsinin) kusurlarını örtmeye çalıştıysa (nefsini tezkiye etmemiş
ise) hüsrana uğramıştır.
Nefis tezkiyesini Allahüteala
amelüssalihat olarak da vasıflandırmaktadır. Nefis tezkiyesi ise Allah’ın
isminin zikri ile olur ve zikirle ruhlar Allah’a ulaşır.
"Evet, şeytanı dinleyen bir nefis, kusurunu görmek istemez. Görse
de, yüz tevil ile tevil ettirir."
"Nefsini itham eden, kusurunu
görür. Kusurunu itiraf eden, istiğfar eder. İstiğfar eden, istiâze eder.
İstiâze eden, şeytanın şerrinden kurtulur. Kusurunu görmemek, o kusurdan daha
büyük bir kusurdur. Ve kusurunu itiraf etmemek, büyük bir noksanlıktır. Ve
kusurunu görse, o kusur kusurluktan çıkar. İtiraf etse, affa müstehak
olur."
"Ahirzamanda öyle insanlar
vardır ki; cennetlik amel işler ama gidecekleri yer cehennemdir…” Bu hadîs-i
şerif bizlere neyi anlatmak istiyor?
“Sizden bir kimse cennet
ehlinin amellerini öyle işler ki, kendisi ile cennet arasında sadece bir arşın
mesafe kalır; derken kitabın hükmü ön plana çıkar ve o kimse bu sefer cehennem
ehlinin amellerini işlemeye başlar ve cehenneme girer. Yine bir kimse cehennem
ehlinin amellerini öyle işler ki, kendisi ile cehennem arasında sadece bir
arşın mesafe kalır; derken kitabın hükmü ön plana çıkar ve o kimse cennet
ehlinin amellerini işlemeye başlar ve cennete girer.”(Bu hadis, Nesaî hariç
bütün kütübü sittede geçmektedir. bk. Kenzu’l-Ummal, h. No: 576).
Allah razı
olsun.
Burhan AKSU