Makale / Araştırma

Eklenme Tarihi : 8.06.2018
Okunma Sayısı : 1243
Yorum Sayısı : 0

NEFİS TEZKİYESİ.

          Evet herkesin dilinde Evliyaullah’ın sözleri var ama, kin ve nefretten kurtulup insanları sevemiyor. İnsanlar Allah’a ulaşmayı dileyip şeytan ve tağuta kul olmaktan kurtulup Allah’a kul olarak kardeşler olarak kendilerine karşı en büyük düşman şeytana ve tağuta karşı çıkmaları gerekirken, şeytan ve tağutun kulu olan insanlar şeytanın emrinde birbirlerini düşman görerek boğazlamaktadırlar.

          Halbuki büyük Allah dostu hz. Yunus ne diyordu!

          Biz kimseye kin tutmayız,

          Ağyar bile dosttur bize.

         Evet bizim düşmanımız insanlar değildir. Tüm insanların düşmanı nefislerindeki afetlerdir. Eğer nefsimizdeki afetleri tezkiye ve tasfiye ettiğimiz zaman kimseye düşman olmadığımızı göreceğiz.

          Allahüteala Kur’an’ı Kerimde bunu özellikle ayetlerle biz insanlara emretmiştir.

91/ŞEMS-7: Ve nefsin ve mâ sevvâhâ.                                                                                  Nefse ve onu (7 kademede ahsene dönüşecek şekilde) sevva edene (dizayn edene) (andolsun).

91/ŞEMS-8: Fe elhemehâ fucûrehâ ve takvâhâ.                                                            Sonra ona (nefse) fücurunu ve takvasını ilham etti.

91/ŞEMS-9: Kad efleha men zekkâhâ.                                                                                   Kim onu (nefsini) tezkiye etmişse felâha (kurtuluşa) ermiştir.

91/ŞEMS-10: Ve kad hâbe men dessâhâ.                                                                              Ve kim, onun (nefsinin) kusurlarını örtmeye çalıştıysa (nefsini tezkiye etmemiş ise) hüsrana uğramıştır.

         Nefis tezkiyesini Allahüteala amelüssalihat olarak da vasıflandırmaktadır. Nefis tezkiyesi ise Allah’ın isminin zikri ile olur ve zikirle ruhlar Allah’a ulaşır.

          "Evet, şeytanı dinleyen bir nefis, kusurunu görmek istemez. Görse de, yüz tevil ile tevil ettirir."

          "Nefsini itham eden, kusurunu görür. Kusurunu itiraf eden, istiğfar eder. İstiğfar eden, istiâze eder. İstiâze eden, şeytanın şerrinden kurtulur. Kusurunu görmemek, o kusurdan daha büyük bir kusurdur. Ve kusurunu itiraf etmemek, büyük bir noksanlıktır. Ve kusurunu görse, o kusur kusurluktan çıkar. İtiraf etse, affa müstehak olur."

          "Ahirzamanda öyle insanlar vardır ki; cennetlik amel işler ama gidecekleri yer cehennemdir…” Bu hadîs-i şerif bizlere neyi anlatmak istiyor?

          “Sizden bir kimse cennet ehlinin amellerini öyle işler ki, kendisi ile cennet arasında sadece bir arşın mesafe kalır; derken kitabın hükmü ön plana çıkar ve o kimse bu sefer cehennem ehlinin amellerini işlemeye başlar ve cehenneme girer. Yine bir kimse cehennem ehlinin amellerini öyle işler ki, kendisi ile cehennem arasında sadece bir arşın mesafe kalır; derken kitabın hükmü ön plana çıkar ve o kimse cennet ehlinin amellerini işlemeye başlar ve cennete girer.”(Bu hadis, Nesaî hariç bütün kütübü sittede geçmektedir. bk. Kenzu’l-Ummal, h. No: 576).

Allah razı olsun.

Burhan AKSU

 

         

( Nefis Tezkiyesi. başlıklı yazı mihrimah tarafından 8.06.2018 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu