Yaşlı kadın ekmek dolabını açtı. Sepet boştu. Dibindeki kırıntıları toplayıp ağzına attı.
Et
parçalarını az çiğneyip yutuyordu. Ağzının kenarından sızan salçalı sosu elinin
tersiyle sildi. Adam çatalıyla tabakta kalan soslu lokmaları toplarken karşısında
dikilen delikanlıya baktı. “Ferhat, ne demek ulan vergi borcu yanlış
hesaplanmış. Şerefsiz! Yurt dışında seni keyfimizden mi okuttuk. Köpeği o kadar
okutsaydık adam olurdu.” Delikanlı adamı dinlerken yumruklarını sıktı.
Gözbebekleri kızardı. Alnı terlemekteydi. “Baba, bildiğin gibi,” diyecek oldu
adam soslu lokmaları ağzına tıkıp çatalı fırlattı. “Kimin ne işine yararsın,
söyle bana!” Delikanlı başı eğik gerisin geri dönüp salondan çıktı. Ağzı dolu
yanakları şiş öfkeyle bağırdı. “Sana kim git dedi!” Ferhat koridorda kapıya
doğru yürürken elini beline attı. Beylik tabancısını kılıfından çıkardı.
Mermiyi namluya sürdü. Kulaklarında babasının sözleri çınlıyordu. Kabzayı
başına vuruyor, duvara sürtünüyordu. Adımları birbirine karışmıştı. “Sus, sus,
ne olur sus!”
Yaşlı
kadın kırıntıları çiğnerken ev kapısının açıldığını duydu. Seslendi. “Mehmet,
gelirken ekmek alır mısın?” “Babaanne, kendin al. Azıcık yürü!” Kapı kapandı.
Kadın torununa yetişmek için mutfaktan çıkıyordu ki acıyla iki büklüm oldu.
Eşikte duraksadı. “Bu dizlerle ben nasıl giderim onca yolu.”
Ferhat merdiven boşluğuna çıktı. Namluyu ağzına soktu. Hırıldadı. “Hepinizi susturacağım!” Sırt tarafında ki kapı açıldı. Yaşlı kadın seslendi. “Ferhat oğlum bakar mısın?” Kadın cevap alamayınca durumu garipsedi. Ferhat horozu çekti. Göz bebekleri mekik dokumaktaydı. Çocukluğu, gençliği babasının azar dolu sözleri… Kadın arkasından yanaştı şefkat dolu sesle “İyi misin?” Ferhat’ın göz bebekleri durdu. Kadını duyuyordu. Dönerken horozu indirip silahı kılıfına soktu. Kadın elindeki bozukları uzattı. “Yaşlı teyzene ekmek alır mısın? Geldiğinde bırakırsın.” Koridorda adamın sesi yankılandı. “Ferhattt! Başçavuşun eşeğimi… Duymuyor musun beni!” Barut fıçısı olmuş, oğluyla kadına doğru hızla yürüyordu. Ferhat bozukları alıp babasına baktı. “Duymuyorum.” Kapıyı çekti.