Bir gülün ölümünü duydum ölürüm, ölürüm erguvan giysilerine sen, yürek vuruşlarında dokunduğum serçem, bir flütle çağır beni, öylesine derinden üfle ki bulutlar insin semadan.
Ölürüm, ölürüm
yüreğini kuşatan sevda rüzgarlarına bir sözcüğüne dokun, gizemli kapılarında ansızın çılgın bir bahar sevincini yarat dikenlerinde sen, gül isimli, şafak öyküsü her doğan günle sevmeyi yeniden dene her kes seni gül olarak bilsin en güzel direniştir, bu şifreli sözlerle yaşamak.
Uykusu kaçan bir çocuk gibisin ölürüm, ölürüm çalımlı adımlarla aya karşı yazdığın o makamlara
hangi ad verdin, hüzzam mı
beni ağlatacak karar dertli mi? bir tanem, yağan yağmurum, yağan dolum ol
görüyorum ki o eski günlerimizin
yadsındığı günleri okşuyorsun bir elinde aşk, bir elinde devrim içindeki o deli gülücüklerin can çekişiyor solmuş o avuçlarındaki çoban yıldızı.
( Ölürüm başlıklı yazı Öz tarafından 24.06.2018 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. ) Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.