EHL-İ BEYT NE
DEMEKTİR?
Ehl-i Beyt Peygamber Efendimizin aile
efradı demektir. Efendimizin Ehl-i Beyti, Kur’an ayetinin tespiti ile evvela
hanımlarıdır.
33/AHZÂB-33: Ve karne fî buyûtikunne ve lâ teberrecne teberrucel
câhiliyyetil ûlâ ve ekımnes salâte ve âtînez zekâte ve atı’nallâhe ve
resûleh(resûlehu), innemâ yurîdullâhu li yuzhibe ankumur ricse ehlel beyti ve
yutahhirekum tathîrâ(tathîran). Ve evlerinizde karar kılın (oturun).
Evvelki cahiliyye zamanındaki gibi (ziynetlerinizi) açmayın. Namazı ikame edin
ve zekâtı verin. Allah ve O'nun Resul'üne itaat edin. Ey ehli beyt! Allah
sadece sizden günahları gidermek ve sizi tertemiz temizlemek istiyor.
Bu mübarek hanımlar aynı zamanda ve yine
Kur’an ayetinin tespiti ile:
33/AHZÂB-6: En nebiyyu evlâ bil mu’minîne min enfusihim ve ezvâcuhu
ummehâtuhum, ve ûlûl erhâmi ba’duhum evlâ bi ba’dın fî kitâbillâhi minel
mu’minîne vel muhâcirîne illâ en tef’alû ilâ evliyâikum ma’rûfâ(ma’rûfen), kâne
zâlike fîl kitâbi mestûra(mestûren). Nebî (Peygamber), mü'minler için kendi
nefslerinden daha evlâdır (yakındır). Ve O'nun (Nebî'nin) zevceleri, onların
anneleridir. Ve rahim sahipleri (akrabalar), onlar birbirlerine, Allah'ın
Kitab'ında, mü'minlere ve muhacirlere yakın olduklarından daha yakındır. Ancak
dostlarınıza iyilik yapmanız hariç. İşte bunlar, Kitab'da satır satır
yazılıdır.
Bizim annelerimizdir.
1-
Hz.
Hatice
2-
Hz.
Sevde
3-
Hz.
Aişe
4-
Hz.
Hafsa
5-
Hz.
Zeyneb bt. Huzeyme
6-
Hz.
Ümmü Seleme
7-
Hz.
Ümmü Habibe
8-
Hz.
Cüveyriye
9-
Hz.
Safiye
10- Hz. Zeynep bt. Çahş
11- Hz. Meymune’dir. (Radıyallahü anhüma)
Bunların dışında, Ehl-i Beyt olarak,
Efendimizin çocukları olan:
1-
Kâsım
2-
Abdullah
3-
Zeynep
4-
Rukayye
5-
Ümmü
Gülsüm
6-
Fatma
7-
İbrahim
vardır. (Radıyallahü anhüm)
Yine Ehl-i Beyt tabiri, Efendimizin
torunlarını da içine alır:
1-
Hz.
Zeyneb’in kızı Ümâme
2-
Hz.
Rukayye’nin oğlu Abdullah
3-
Hz.
Fatma’nın çocukları; Hasan, Hüseyin, Zeyneb ve Ümmü Gülsüm.
Bu sayılanların hepsi bizim anlayışımıza
göre Ehl-i Beyt tabirinin içindedir.
Ancak bir kısım Müslümanlar Ehl-i Beyt
denilince, Hz. Fatma, Hz. Ali, Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin’i kabul ederler.
Şu var ki Sevgili peygamberimiz, bir gün
Ümmü Seleme annemizin odasında iken Hz. Fatma, Hz. Ali, Hz. Hasan ve Hz.
Hüseyin’i bir aba altında toplayarak, “Allah’ım
bunlar benim Ehl-i Beytim’dir” demiştir. Pek tabii olarak bu hadisi şerif
onlara bir ayrıcalık tanır fakat diğer çocukları ve torunları için “onlar benim Ehl-i Beytim değildir”
anlamı taşımaz. Eğer bazı Müslümanlar hadisi bu şekilde anlıyorlar ve kabul
ediyorlarsa; Peygamber Efendimiz, Hz. Zeyneb’i, Hz. Rukiye’yi, Hz. Ümmü
Gülsüm’ü “Üvey evlat” olarak mı kabul ediyordu? Yüce Rabbimiz Efendimizin
hanımlarını “Ehl-i Beyt” olarak
zikretmiş ve tesbit etmiş ise, Allah’ın bu hükmüne karşı gelebilme cesaretini
Müslümanlar nereden alabilmektedirler?
Hz. Nuh (s.a.v) Efendimizin tufanda
boğulan oğlu hakkında Yüce Rabbimizden ihtar gelmiş, "Ey Nuh, o senin aile efradından değildir” (Hud suresi 11/
46) fermanı çıkmıştır. Efendimizin hanımları, çocukları ve torunları hakkında
böyle bir ferman bulunmadığı müddetçe biz hepsini de “Ehl-i Beyt” olarak kabul eder, saygı duyar ve hepsini çok severiz.
Allah razı
olsun.
Burhan AKSU