-               Seven gider mi? diye sordum gelene geçene. Kimi “gider” dedi kimi de “gitmez…”  kimi kararsız kaldı. İstiyordum ki herkes bir şeyler söylesin. Kalktı bir münzevi şunu söyledi ortaya: Ben sevildiğimi zannediyordum ama o gidince sevilmediğimi anladım. Sevseydi gitmezdi. Gerçeği arayan herkes illaki peşinde olduğu gerçeğe ulaşacaktır. Hakkı arayan hakka, belayı arayan belaya, güzelliği arayan güzelliğe, çirkinliği arayan ise çirkinliğe vasıl olacaktır. Bizim gibi yalnızlar ise aradıklarını bir türlü bulamayan ve bulamadığı için de yalnız kalanlardır.

Onun konuşmasından cesaret alan bir derviş de şunları söyledi: Biz dervişler hep arayış peşindeyiz. Mutlak olanı intisap edene kadar, ona ulaşana kadar bu arayışımız devam edecektir. Bulanların aradığını biliyoruz. Siyahın içinde siyahı beyazın içinde beyazı arıyoruz. Ustalık burada başlıyor bunları fark etmeye başladığında… Bu yolda gidenler olacaktır illa ki. Pes edenler, terk edenler… Sevdiğini söyleyip de ardına bakmadan gidenler. Gerçek seven gitmez tam tersine kıyamet de kopsa içindeki sevdanın peşinden gider gözü kapalı.

                Başımdaki kalabalık kişiler konuştukça artmaya başladı. Her kafadan bir ses geliyordu. Ama cesur olanlar konuşmak istiyordu. Hiç ummadığımız bir avare ben de fikrimi söylemek istiyorum diye atıldı:

-          Seven gitmelidir zaten. Yoksa stabil bir sevgi gelişmez. Kurur ve yok olup gider. O aşkın ya da sevdanın peşinden gerçekten seven koşmalıdır. Ve sevilen de ne olursa olsun bu aşkı diri tutmak için gitmelidir. Kalırsa o aşk bitecektir. Herkes avare diye bize hakir bakar oysa kimse bilmez ki avareliğimiz aşkımızın ilelebet sürmesi arzusundandır. Leyla da gitti Mecnun da. Gitmeselerdi Leyla ve Mecnun olmazdı.

                İnsanların hele de farklı insanların söz alması ve fikirlerin beyan etmeleri hoşuma gitmişti. Bir sevdalı atıldı sonra ortaya: Seviyorsa gitmemelidir. Hep hüzün hep ayrılık… Kime faydası var bunun Allah aşkına söyleyin bana. Üç günlük dünyada seven ne olursa olsun gitmemelidir. Giderse seven değildir.         

Fikirler o kadar değişikti ki! İfadeler o kadar ayrıydı ki! Bir şair ise sözü şöyle bağladı bir şiiriyle:

“Seven gider.

İllaki gider.

Yüzde yüz gider.

Yüzde bir milyon kere yüz gider.

Geride kalan ise hep keder

Hep heder…

Gitmenin verdiği acıya

Kalmanın verdiği zevk yetişmez

Seven gider

Yüzde milyon kere yüz gider.

Yüz bulur gider.”

 Daha onlarca kişi fikrini bir şekilde beyan etti oradaki herkese.Sonra söz dolaşıp bana geldi: Seven niye gider? Çiçek rüzgârı sevmiyor diye açmamazlık eder mi? Kuş havayı sevmedi diyeuçmamazlık eder mi? Çocuk oyuna alınmadığı için bir daha oynamamazlık eder mi? İşte seven gitmemelidir. Gitse bile hemen dönmelidir. Aşkın kendi içinde bir devriyesi vardır. Aşktan kopup geldik yine o ezeli ve ebedi aşka döneceğiz. Bunun başka yolu da yoktur. Aşk üzere yaratılmış bir dünyanın aşka uzak insanı olmamalıyız.  İşte sevip de gidene “aşk olsun” diyorum. Sevip de gitmeyene  “aşk olsun” diyorum. Birincisinde sitem ikincisinde helal olsun anlamı var. “Seven gidemez, yasaktır” levhasını bütün kalp güzergâhlarına dikmemiz gerekiyor. Seven gidemez, gitmemelidir. Giderse sevmek olmaz.

( Seven Gider Mi? başlıklı yazı GürhanGürses tarafından 6.08.2018 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu