Dağıldım
yine sensiz, bu zamansız mevsimlerde.
Dolu
vurmuş bir buğday tarlası,
Tarumar
olmuş bir meyve bahçesi gibiyim.
Açamayan
başaklarım döküldü önlerime,
Bütün
tomurcuklarım düştü büyüyemeden ellerime.
Nerden
baksan harap,
Nerden
baksan çaresizim.
Nerden
baksan utanılası,
Nerden
baksan hayattan yüz çevrilesi bir duygu bu hissettiğim.
Suskun
yüreğim, suskun dillerim, hasretim suskun.
Gidişinden
geriye kalan,
Bana miras
diye bıraktığın her şey gibi,
Suskun bu
hayat,
Ölümün
soluksuz rengine bürünmüş gibi.
Sevmek…
Sevmek,
sevilmek bu değildi oysa,
Böyle
yaşanmamalıydı bu hayat,
Böyle
yaşlanmamalıydı insan,
Ve böyle
son bulmamalıydı ömrün son demi.
Bütün
kırılmışlığıma rağmen,
Bir sen
olmalıydın yanımda,
Bir sen
olmalıydın yanımda; gözümde, duamda, yâdımda.
Bir sen
kalmalıydın bu yarada sızı adına,
Bir nefes
uzağımda.
Hasret
kaybolupta,
Silinirken
bütün mesafeler kimi gönüllerde,
İki ayrı
şehirde ve iki ayrı yürekte,
Aynı ritmi
aynı anda yaşarken sevda adına birileri,
Aynı
bankta yan yana oturupta dokunamamak,
Gözlerine
bakıpta uçurumlarından düştüğüm halde,
O an
ölmeyi bu kadar isterken,
Yokluğunu
yaşamak düştü benimde nasibime.
Ve şimdi,
Ve şimdi
öyle hasretim ki bir bilsen sana,
bakışına,
gülüşüne, sesine, sitemlerine,
Hatta
hayaline bile.
Herşeyimle
hasretim herşeyine.
Gel desem
ne fayda,
Dil döksem
ne fayda,
Ah etsem
ne fayda,
Dört duvar
örmüşsün ya sen kalbinin o aşılmaz zindanlarında,
Gerek yok
darağacına,
Ben zaten
ölüyorum her gün bin defa.
Eziliyorum
verdiğim bu sınavın ağırlığı altında.
Zaman
geçiyor, sorgusuz sualsiz hemde.
Ömür
bitiyor, senden uzakta hasret kokan bir demde.
Ne olur
bana gülme,
Ne işin
var senin böyle duygular içinde deme.
Ben ettim,
sen sakın büyük söz söyleme.
Sonra bir
bakmışsın ki,
Benim gibi
diline dolanmış bir acı dua;
Rabbim, ey
büyük rabbim,
Ne olur,
Ne olur,
ya bu sınavın sabrını nasip et sen bu kuluna,
Ya da al
bu emanetini, zulmetme daha fazla bana.
Yeter
artık, yeter…
Sen acı
gayrı bu haddini bilmez günahkâra.
Hayat
böyledir işte,
Kimine
akar gider zaman su gibi,
Kimine
takılır lanet saatin ibresi,
Sanki sana
bir düşman gibi.
Söylesene,
Söylesene
insan hiç özler mi vereceği son nefesi,
Öylesine
yoruldum ki,
Öylesine
canım yanıyor ki,
Ben
özledim işte,
Vereceğim
o son nefesi,
Seni
özlediğim gibi.
Seni
özlediğim gibi…
https://www.youtube.com/watch?v=utuh56iwrPA