Mevsim
yine sonbahar,
Mevsim
yine sensizlik.
Ve ağaçlar
yalnızlığa soyunmakta kışa meydan okur gibi.
Herkesin,
herşeyin bir cesareti var korkularına karşı.
Bir benim
cesaretim, bir benim direncim,
Bir benim
tahammülüm yok,
Yokluğunla
ilgili hiç bir şeye.
Alışamadım
bir türlü işte her nedense,
Böyle
nefessiz bir ömür sürüp gitmeye.
Varsın
böyle olsun bugünde yine,
Hüzün,
senide takıp koluna, dayansın kapı önlerime.
Biraz
oradan konuşuruz, biraz buradan,
Biraz
havadan, biraz sudan,
Biraz
benden, biraz senden.
Ama en
çokta senden,
En çokta
senden…
Hani şu
kalbimin idam hükmünü,
Bir cellat
gibi yerine getirebilsem önünde,
İçinde
olanı hakkıyla bir gösterebilsem,
Bir türlü
hissetmeyen şu kalbine,
Bak işte
sen buradasın,
Ve burada
böyle yaşıyorsun.
Sen burada
böyle yaşıyorsun,
Ben burada
böyle kanıyorum.
Ve sensiz
geçen her vakit biraz daha ölüyorum desem,
Diyebilsem,
diyebilsem.
Varsın
olsun hep böyle olacak değil ya,
Bir sabah
uyandığımda belki herşey geçmiş olacak,
Ne hayatın
yalnızlığı, ne hüznün acımasızlığı,
Ne sol
yanımın ağrısı diye,
Bir umut
uçuruversem gökyüzüne.
Her
namazdan sonra duaya kaldırdığım bu günahkâr ellerimi,
bir gün
mutlaka rahmetiyle doldurarak verecek rabbim.
Bir rahmet
ki,
İçinde
biraz sen, biraz teselli, biraz sevgi.
Saçılıverecek
bütün ümitsizliklerimin üzerine,
Toprağa
atılan tohumun beklediği yağmur gibi.
Bir rahmet
ki yeşerecek,
Solan ve
kuruduğunu sandığım herşey onun üzerinde.
Belki
giden geri gelmeyecek,
Belki
dönsede yine hiç sevmeyecek,
Yine hiç
özlemeyecek,
Dahası
bunların hiç birini bilmeyecek belkide.
Yine tek
kelime etmeyecek içinde adımın geçtiği.
Varsın
öyle olsun,
Yine
benden olsun bütün giden,
Nasıl olsa
alıştım böyle yaşamaya ben.
Hayat
senin, kalp senin, karar senin.
Seversin
kime ne,
Sevmezsin
kime ne,
Biz yine
yetiniriz nasibimize düşen ile.
Elbet, elbet
her sınavın bir sonu var.
Onun
olmasada benim var.
Yani
eninde sonunda bitecek bu işkence,
Bir umut
var, bir umut.
Senin
gelişin ihtimal, onun gelişi kesin.
Sayki ben
seni hiç görmedim,
Say ki sen
beni hiç bilmedin,
İki
yabancı gibi,
Aynı
vakitte gelip geçtik bu dünya üzerinden,
Aynı
havayı paylaştık sadece,
Aynı şehre
ayak bastık bir süre,
Hepsi bu
kadar işte,
Hepsi bu
kadar…
An gelir
bir şey kalmaz,
Ne senden
ne benden, nede sözlerimden
Yarım
kalmış bir yalan rüya,
Bir kırık
kalp, bir çift yaşlı göz.
Zaten bir
muamma değil mi bu hayat.
İster boşver
gitsin, ister bu sırrı çöz.
Varsın
öyle olsun,
Hayat
senin istediğin gibi davransın bana.
Bu saatten
sonra ne çektiğim acı umurumda,
Nede bu
kahrolası yaşadığım dünya.
Her şey
senin olsun,
Gönlünden
geçen her ne varsa,
Ama o
gülüşünü sakın gösterme benden bir başkasına.
İşte bu
son vedadır,
Benden
sana kalan son hatıra.
Bir seni
unutamam,
Bir de
sende nasıl yandığımı asla.
Bir de
adını,
Bir de
adını, böyle mıh gibi çakılıp kalmışken aklıma.
Sen kal
sağlıcakla canım,
Sen kal
sağlıcakla.
https://www.youtube.com/watch?v=p19lVT_HRQU