Uzun zaman oldu kendimle kalıp seyr-i aleme dalalı. 

Gözler gene neler gördü, nelere tanık oldu, olmasına da, görünen manzaralar yürekte  nasıl dile geldi, neler bıraktı..! 

İşte tam bu nokta da tam bir duygu fırtınası hüküm sürdü.. 

Kimi zaman pare pare oldu, derin düşünceler içinde,

Kimi zaman, , melum melum bakıp boynu bükük bir çocuk oldu,

Kimi zaman insanlığa dair ne varsa yaşatıldığını, yaşandığını görüp yürek sevinci, umudu, sevgiyi tattı kefesinin gözünde... 
......................
 Seyr-i Alemde neler yoktu ki;

Ana-babanin ayrı olmasından, gene bu  ana- babanın yeni yeni hayat kurmalarından dolayı alabora olmuş hayatlar,  bu hayatlar içinde tutunmaya  çalışan gencecik canlar mı dersiniz

Evine, çocuklarına, kardeşlerine bir lokma ekmek götürmek için alın teri döken, genç, yaşlı canlar  mı dersiniz..

İşyerinde makam edinince kendini dev aynasında gören, karnı tok, sırtı pek idareciler mi dersiniz...

Tabii birde bunların tam tersi yaşamlar..

Mutlu, sevgi dolu aile ortamın da yetişmiş canlar..

Yoksulluğu hiç tatmamış, alın teri dökmemiş, alın  terinin  ne demek olduğunu bile bilmeyen zatlar...

Içinde bulunduğu  zenginliğe, sahip olduğu makama rağmen hala insan olduğunu unutmayan,  baba insanlar mı  dersiniz..

Her kesimden, her türden, kimlere, hangi olaylara tanık olmadı ki bu gözler, bu yürekler. 

...............................

Zerreden  ibaret hayatlar, fakat her bir zerrenin etkisinden doğarak, koskoca evreni etkisine alan duygular yoğunluğu...

Sevinçler/üzüntüler,  kırılan yok olan umutlar/yeşeren, filiz veren umutlar, Zenginlik/Yoksulluk,  İnsan olmak ve kalmak/ insanlığı unutmak ve kaybetmek....

Küçücük duyguların, olayların büyüyerek,  devasa bir şölene   dönüştüğü anları seyretmek, seyrederken görmek, gördüğünü  anlamak ve yüreğinde  hissedebilme  şerefine nail olmak yada olmamak...
......................

Varlık içinde yüzerken,  bir bardak çayın hesabını yapan gönüller!
Sefalet  içinde yüzerken  KENDİNİ  düşünemeyen  sahip oldugu bir kuru ekmeğini paylaşan  gönüller..
.........................

Evren, rengârenk  bir gökkuşağı, bin bir renge sahip, bakıp  görmesini  biline,

Evren, siyah beyaz filim şeridi, bakıp  görmesini bilmeyene 
..........................

Yaşam, mana ve anlam yüklü, zenginliklerle dolu derin bir kuyu,

Yaşamak yada yaşamamak ise bu derin kuyuya inebilmek yada inememek,
........................

İnsanoğlu hayatta nefes aldığın sürece,
Önce  kendi, kendiyle kalıp kendiyle yüzleşecek, sonra seyr-i  aleme çıkıp, 
Hayata, hayatlara bakacak, 
Bakarken görecek, 
Görürken  farkedecek,
Farederken sorgulayacak, 
Sorgularken  düşünecek,
Düşünürken  empati kuracak...
Empati Kurarken karara  varacak,

Vardığı Karar görecek ki Yaşam Kalitesi olmuş!

..............................

05.09.2018Ankara P.ÇETİN
( İnsanoğlunun Yaşam Dünyasın Da Yolculuk başlıklı yazı Kara kız tarafından 5.09.2018 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu