Hala o yar kokarken daracık sokakların
İsteme benden ne olur sana gelemem Kelkit
Yıllar yılı boş bırakılan bu kolların
Hesabını sormadan sana gelemem Kelkit
Bilirsin ki yıllardır sen diyerek yanarım
Her dakika. her saniye ismini anarım
Eski bir resimle yaralarımı sararım
Pas tutmuş bir maziyle sana gelemem Kelkit
Her bahar çayın taşıp da sel olup çağlar mı?
Her aşığın ben gibi mecnun olup ağlar mı?
Her yanık kalp, yarasını ateşle dağlar mı?
Yitilmiş bir yürekle sana gelemem Kelkit
Orman yeşili gözleriyle sana bakarken
Sevdasıyla en az ilk günkü kadar yakarken
Gözümün yaşı kan olup çayına akarken
Kanlı bir çift göz ile sana gelemem Kelkit
Dümdüz ovan da rengârenk kuşlar ötüşürler
Ruhum sessizliğinde can mabedini düşler
Yüzümde anlamını yitirdi al gülüşler
Sahte bir gülüş ile sana gelemem Kelkit
Sana uğrayan her canlının düşsem ardına
Kışın bir kar olup da yağsam yamaçlarına
Kayıptan bir muştu alıp ersem muradına
Ümitsiz bir baş ile sana gelemem Kelkit
Onu günlerce beklediğim köşe başları
Bıkmadan adını yazdığım sokak taşları
Her bir hayalinde akıttığım gözyaşları
Kuruyup da silmeden sana gelemem Kelkit