Nice sene devirdim,
şahidim bir çok şeye,
Kurumadan dökülen, yapraklar biliyorum.
Her gördüğü belayı, kendine
biçmez paye,
Sabırla sükut bulan,
meraklar biliyorum.
Tarihi linç ederek, sükuta
hayal kuran,
Millet burda dururken,
düşman hattında duran,
Ar perdesi yırtılmış,
haince sırttan vuran,
Asalakça yaşayan,
yavşaklar biliyorum.
Adaletin sırtına, yıllarca
olmuş kambur,
Hani işe yarasa, ne saz
olur ne tambur,
Bilgiden münezzehtir,
hariçten gazel okur,
Bir zerre adam etmez, uşaklar
biliyorum.
Hısımlık rafa kalktı,
akrabayı bilmeyiz,
Hani düşse bir yana,
gözyaşını silmeyiz,
Dünyaya çivi çaktık, ölüm
gelse ölmeyiz!
İçi cenaze evi, konaklar
biliyorum.
Anne baba hakkını,
gözetmez oldu gözler,
Menfaati var ise, baldan
tatlıdır sözler,
Riyakarlık utandı, daha
utanmaz yüzler,
Hainliğe sevdalı,
mihraklar biliyorum.
Bildiğini söylerde,
Ademide ne bildi,
Azlığa sükut etti, varlığı
çoğa böldü,
Mazlumlar gülüyorsa, bilin
ki o da güldü,
Elbet sarıp sarmalar, kucaklar
biliyorum.
Adem Efiloğlu