OSMANLI DÖNEMİ SELANİK


Selanik aslında M.Ö.315 yılında Makedonya kralı İskender tarafından kurulmuş bir şehir. Şehri kuran İskender şehre kızkardeşinin ismini (Thessaloniki) verir. Selanik, 1430 yılında 2. Murat’ın kumandanlığında fethedilir. 15. Yüzyıl boyunca da Özellikle Karaman Beyliği’nin hakimiyet bölgesi olan Konya’dan getirilen kültürüne ve dinî değerlerine oldukça bağlı Türkler bölgeye yerleştirilir. 1492 yılında da İspanya’dan kovulan Seferad Yahudilerinin yerleşim yerleri arasında yer alır. 500 yıl boyunca Osmanlı şehri olarak kalır. Çok uluslu ve çok kültürlü hayatın laboratuvarı olan şehir yüzyıllar boyu kültür ve ekonomi merkezi konumunu korur.

17. yüzyılda Sebatay Sevi tarafından başlatılan Sabetayizm hareketinin merkezi konumunu koruyan şehirde başlayan hareket bütün dünyada taraftar buldu. Osmanlı devletinin yenileşme hareketinin de önemli merkezlerinden biri olan Selanikte Jön Türk hareketi ve arkasından gelişen İttihad ve Terakki çalışmalarının üssü pozisyonunu korudu. Osmanlı Devleti’ndeki ihtilâl geleneğini başlatan Hareket Ordusunun fitilinin ateşlendiği merkez olan Selanik, tarihe inisiyatif alan şehir olarak geçer. 2. Abdülhamid tahttan indirildikten sonra 1909 yılında Selanik’e sürgüne gönderilir. 1912 yılında Selanik Yunanlıların eline geçer.


YUNANİSTAN DÖNEMİ

1912 yılında Balkanlardaki kaos sonrası Selanik Yunanistan’ın eline geçer. Osmanlı orduları, şehri Yunan çetelerine savaşmadan, şehirdeki Türklerin can güvenliğine dokunulmaması karşılığında bırakırlar. Ancak şehrin Yunan çetelerine tesliminin akşamı tam bir katliâm yaşanır. Şehrin Osmanlı dönemini yansıtan sembolü Beyaz kule sembolik vaftiz işlemini takiben beyaza boyanır. O günden beri Beyaz kule olarak anılan bu kalenin boyaları dökülürken eski rengini tekrar alır.

1917 büyük yangınından Türk bölgesi nasibini fazlasıyla alır. Hemen hemen her yer kül olur. 1924 yılındaki mübadele ile şehirde hayat savaşı veren pek çok Türk Türkiye’ye göç etmeye zorlanır. Yerlerini Anadolu’dan gelen Rumlara bırakırken şehrin nüfus yapısı tamamen değişir. Böylece Selanik’te Yunan nüfus azınlıktayken ezici çoğunluk konumuna geçer. Selanik bu etnik değişimle Osmanlı kültüründeki yerini ve pozisyonunu kaybeder. 1924 sonrası Selanik’te büyük bir kültürel yıkım gerçekleşir. Camilerin minareleri yıkılır. Bugün bile Yunanistan’ın Gümülcine, Dedeağaç, İskeçe ve Kavala bölgelerindeki şehir ve köylerinde görülen minareleri Selanik şehrinde görmeniz mümkün değil. Osmanlıyı hatıra getirecek semboller ortadan kaldırılmış durumda. O yıllarda Camilerle birlikte bazı sinagoglar da bu asimilasyondan paylarını almış. Eski Osmanlı evleri bakımsızlıktan kaderine terk edilirken adeta Selanik şehrinin hafızası silinerek yerine modern Avrupa şehri yerleştirilmeye çalışılmış.

İkinci Dünya savaşı yıllarında şehirde kalan Seferad Yahudi nüfus (50.000) Alman Nazi toplama kamplarında yok edilirken, Osmanlı’dan kalan son izler de böylelikle tamamen silinmiş oluyordu. Halen başşehir Atina’dan sonra Yunanistan’ın ikinci büyük şehri olan Selanik, merkezinde 800.764, çevresiyle birlikte 976.575 nüfus barındırmakta. Tipik bir Akdeniz iklimine sahip bulunan Selanik 1997 yılında Avrupa Kültür Başkentliğini de yaptı.

Bugün Selanik’te Yunanlılar tarafından bilinçli olarak Türk izlerini silmeye yönelik cadde isimleri cami, hamam gibi Osmanlı’yı hatırlatacak bütün eserler ya etrafları çevrilmiş görünmeyen pozisyonda ya da harap, yıkılmayı bekler konumda. Bunların içinde şanslı olarak Yeni Cami ya da Dönme Cami diye bilinen cami bugün de ayakta kalabilmiş. 'Dönme Cami' denilmesinin sebebi ise Selanik’in en varlıklı grubu olarak bilinen Sebataycıların camisi olmasından dolayı bu cami halk arasında bu isimle de bilinmekte. Çarşı içindeki han da bugün ticarî faaliyetin hâlâ devam ettiği bir mekân olması itibarıyla ayakta kalabilmiş. Yüzyılın başında 43 mahalleden oluşan Selanik’te özellikle şehrin kenar mahallelerinde Türk evlerine bugün de rastlamak mümkün.

OSMANLI TARİHİNDEKİ YERİ

Selanik, Osmanlı tarihi açısından son derece önemli bir şehirdir. Özellikle yüzyılın başında çok farklı etnik köken, çok farklı dil, çok farklı din gibi toplum mozayiğinin her rengini barındıran şehir, aynı zamanda Osmanlı’nın çöküşünü hızlandıran bir fonksiyon da üstlenmiştir. Slav ırkı ile Grek ırkının hakim olduğu Balkanlarda dönemin süper güçlerinden Rusya’nın sıcak denizlere açılma hülyası önündeki en büyük engel Osmanlı Devleti’ydi. Osmanlı Devleti’ni tarih sahnesinden kaldırmak ya da yapılabilirse gücünü en aza indirmek ancak onun hakim olduğu bölgelerden birer birer çıkartılması ile mümkündü. Bu hayâllerine Balkanlarda karışıklık çıkartarak ulaşmayı hedefleyen devrin hakim gücü yerli halk Osmanlı tebası Rumları, hürriyet elması uzatarak özellikle de aydın (!) denilen kesimi de içine alarak bir hareket başlattı. Bu hareketin içine yıllardır hedefledikleri Filistin’deki topraklarda yeni bir devlet hayaliyle tutuşan Yahudi milleti de dahil edilince Selanik tam bir cadı kazanına dönüşmüştü. Yüzyılın başında farklı hedefleri olan ama ortak düşman gördükleri ve amaçlarının önünde engel teşkil eden kudretli hükümdarı tahttan indirmekte birleşen güçler için Selanik tam bir cennetti. Bir yandan Rumlar milliyetçilikle, Yahudiler Filistin toprakları üzerindeki emelleri, diğer yandan maceracı jön Türkler de derken ihtilâl ateşi Selanik’te ateşlenir. Kurulan İttihad ve Terakki cemiyeti çalışmalarında Selanik’i merkez alır. Burada İhtilâlin alt yapısı hazırlanır. Ardından önce hareket ordusu oluşturulur. Padişah 2. Abdülhamid tahttan indirilir. Ardından da 33 yıl gibi uzun bir müddet devleti ayakta tutup adeta devlete hayat öpücüğü veren kudretli sultan Abdülhamid Selanik’e Alatini Köşkü’ne sürgün gönderilir. Çok kısa sürede Balkanları kaybedip Selanik’i Yunan çetelerine bırakmak zorunda kalan İttihad ve Terakki yaptığı hatayı ve nasıl oyuna geldiklerini anlayacaklardı ama son toprakları da Balkanlarda bıraktıklarında…


İSRAİL’İN KURULUŞU

SELÂNİK’TEN BAŞLAR

Osmanlı devletinin tarih sahnesinden silinmesini hızlandıracak olaylar zincirinin güçlü halkası olan Selanik, 100 yıl sonra iç kargaşa ve keşmekeşi yaşarken acaba adil, şefkatli, merhametli ve hoşgörülü bir milletin çocuklarına 100 yıl önce yaptıklarını hatırlıyor mu bilemem... Ama Selanikten başlayan hareketin bütün Ortadoğu’nun dengelerini değiştireceğini acaba İttihadçılar bilseydi yine de Yahudi Emanuel Karasu ile işbirliği yapıp Abdülhamid’i tahttan indirir miydi? İsrail Devleti’nin kurulmasındaki en büyük payın dolaylı olarak Selanik’ten başlayan hareketle bağlantısı olduğunu bilseydi son derece vatansever duygularla hareketin içinde yer alanlar yine de aynı düşünceleri taşır mıydı?

( Osmanlının İzleri Silinmek İsteniyor Yunanistan Seyahat Notları başlıklı yazı abbas-levent tarafından 10.02.2010 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu