Yıllarca ülkem üzerinde düşmanlık ve provakasyon yapılmakta ve bizi zayıf düşürmekteler. Geçmişte, sağ-sol, Alevi-Sünni, Türk-Kürt gibi ayrışmalarla, yeşil elden gidiyor diye manasız terör estirilen Gezi Olayları örneklerinde ki ayaklanma gibi, en sonunda 15 Temmuz gibi vehim darbe ile bizi yabancı güçler terbiye etmeye çalıştılar. Şimdi de yabancı ülke meclisleri karar alıyor ve diyor ki, neymiş Ermeni Katliamı yapmışız, Soykırım yapmışız… Bre had bilmezler, en son Kıbrıs’ta yapılan katliam ve toplu mezarları ve Yine Azerbaycan’ın Karabağ’ında yapılan katliam ve toplu mezarları görerek, katliamı kim yapmış sorgulayın. Bunlar bu kararı alan ülkelerin zalimliklerinin çok acı göstergesidir. Ermeniler bunu tek başına mı yapmıştır, Hayır… Osmanlıyı yıkmak gaye idi ve Onlara devlet kurma sözü verilerek o zamana göre en modern silahları ellerine tutuşturarak Anadolu’da ayaklandırarak masum insanları acımasızca öldürmüşlerdir. Oranın insanları kendilerini korumak istemiş ve sonuçta ölen Ermeniler olmuştur da… Bu doğaldır.
Fransız Meclisinde alınan sözüm ona Ermeni Katliamını anma günü düzenlemesi çok manidardır. Hani diyorlar ki katliamı ancak biz yaparız, siz eğer bize karşı gelirseniz ve öldürülen kişiler olursa biz bunu katliam yapmış ya da soykırım yapmış olarak kabul ederiz diyorlar. Onlar bizi ne için bu şekilde terbiye edecekler ki… Fransa, katliamdan en son söz edecek sabıkalı bir devlettir. Ruanda da, Cezayir’de, Libya’da geçmişte yaptıkları katliamları nasıl görüyorlar acaba? Üstelik bu katliamları o ülkelerin elmasları çalmak için, petrollerinden gelir elde etmek için yapıyorlar… Biz ise kendimizi savunuyoruz. Kendilerini medeni sanan bu zalim devletler, sadece kendi vatandaşına medeniler… Kendilerinin refahı için başkalarını öldürmek onlar için sanki sinek öldürmek gibi bir şey…
Kendilerini G7 ülkeleri gören, sözüm ona süper devletler, gelişmekte olan ülkeleri fakirlikle baş başa bırakabilmek için bu tür baskı ve toplumun zaafını bilerek kolayca sindiriyorlar. Ülkemde daima hainler buluyorlar ve bu hainleri öyle güçlendiriyorlar ki, bu süper güç ülkelerinin kolayca piyonu olup, onların yönlendirmesiyle zayıflatma görevini de kolayca yapıyorlar.
Biz bu senaryolar ile tesis edilen acıları yaşamak zorunda değiliz ve bu asla kaderimiz de değildir. Biz nasıl ki, İstanbul’u fetheden Fatihler yetiştirdiysek, yine yetiştirecek kabiliyete sahibiz. Bunun için İslamın doğru öğrenilmesi ve onun vaat ettiği ilmi öğrenmemiz ve Allah’ın desteğini alarak bu süper güçlere dik duracak hale gelmeliyiz. Bunun için aramızda kardeşliği ve selamlaşmayı yaygınlaştırmak, yönetici konumunda, torpilden, yağcılıktan, rüşvetten uzak duran liyakat sahibi insanlara önem vermek ve özellikle geçmişini ve tarihini iyice öğrenmiş, özümsemiş nesillere ihtiyacımız var. Her oyunun zehirini yok edecek mutlaka panzehir vardır. yeter ki uyanık olalım, çok çalışalım, üretelim, teknoloji dahil bir çok olmazsa olmazı elimizde bulunduracak kabiliyete ulaşmamız gerekiyor.
lütfen aklı selim düşünün, bugün Suriye’de yapılan katliam değil mi? Soykırım değil mi? Suriye’de olan yabancı güçlerinin içinde Fransız askerleri de var. Niçin askerini oraya gönderiyor? Eğer Suriye’de bir sıkıntı varsa, komşu devletleri varken bu ülkeler neden buraya geliyorlar ki? Komşular burada çözüm bulamaz mı, kesinlikle bulur. Ama bu ülkeler sorunu çözmek için buraya geldiklerini iddia ediyorlar. Ne kadar gülünç değil mi? Hani amaçları da insancıl oluyor. Kimi kandırıyorsunuz. Bugün Ermeni meselesi bizim sorumunuz değil, ülkemde Ermeni azınlığı rahatça yaşıyor, özgürce… Bizim ülkemizde hangi dinden, hangi ırktan olursa olsun herkes eşit haklar içinde yaşıyor. hatta azınlığın hakları daha fazla imkana sahip de diyebiliriz.
Bunların dillendirilmesi sanırım bizim tembelliğimizden, çalışmamızdan, kardeşliği bozan kıskançlığımızdan… Aramızda ki kopuk iletişimden kaynaklanmaktadır. Bu sorunun çözümü yine bizde. Uyanık olalım ve ülkemizde süper güç zaliminden kurtulacak rolleri üstlenelim lütfen. Bir Müslüman ölümden korkmaz, savaşarak ölmek şehit olmaktır. Neden korkuyoruz ki… Gerçeği ortaya çıkaran çok güzel kitaplar var, okuyalım, gerçekleri de öğrenelim.
Düşmanımıza ne içeride ne de dışarıda aramızı bozmalarına asla fırsat vermeyelim.
Saffet Kuramaz