Sanma ki pervane, herkes müptelan,
Ardından köy-şehir, gezen ben idim.
Ben idim divane, en tatlı belan,
Uğruna çay-nehir, yüzen ben idim.
Kim çizer resmini, beyaz tuvale,
Göz üzüm, dudaklar kiraz, nevale,
Meramı kağıda, niyaz, havale;
Eyleyip de şiir yazan ben idim.
Yosun tutan yorgun, taşlar biliyor,
Can evinden vurgun, keşler biliyor,
Hoyrat ele sürgün, kuşlar biliyor;
Sen dört mevsim bahar, hazan ben idim.
Çile ektim, sabır biçtim, yılmadım,
Yudum yudum hasret içtim, ölmedim,
Dağ başına çadır açtım, gelmedim;
Buzlarından buhar sızan ben idim.
Beni benden aldı, gönül hırsızı,
Yerden yere çaldı, ince bir sızı,
Dert ortağım oldu, Çoban Yıldızı;
Doğana dek seher, süzen ben idim.
Fitilini çaktın, çekildin amma,
Dikişleri söktün, tutmuyor yama,
Yüreğime aktın, bitsin muamma;
Tüm sırları mahir, çözen ben idim.
Bana kem gözlerle, bakındı kullar,
Vuslat diye diye tükendi yollar,
Ruhuma, tenime dokundu yıllar,
Ahir ömrü zehir, ozan ben idim.
02.05.2019
Muhittin Alaca
(
Sen Dört Mevsim Bahar başlıklı yazı
Alaca tarafından
2.05.2019 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.