KARANLIĞIN ÖTESİ
Ezelî
ve ebedi kuşatan bir ân vardır
Kuru
kemiğe, ete hayat veren can vardır
Bir
ömür boyu sürmez muvakkattir geceler
Zifiri
karanlığın ahirinde tan vardır
SERDENGEÇTİLER
Yiğit
oğlu yiğitler soylarınız güzeldir
Oku
hedefe süren yaylarınız güzeldir
Bu
dünya gurbetinde yalan nedir bilmeyen...
Hakikatten
beslenen huylarınız güzeldir
ANNELER ÖLDÜĞÜNDE
Anneler
öldüğünde çocuklar bîkes kalır
Arzla
arşı kuşatan hüzünkâr bir ses kalır
Zemheri
ayazında bizi yakıp kül eden...
Can
evine can katan sımsıcak nefes kalır
KALEM VE HOKKA
Kalemi
hakikatin hokkasına batırın
Yazdığına
tesiri olmamalı hatırın
O
gün bütün kalemler hesabını verecek
Sorumluluğu
vardır yazılan her satırın
GERİYE KALAN
Kasırga
geçti amma kırdığı dallar kaldı
Ana
arı göç etti, yaptığı ballar kaldı
Hepsi
bir yıldız olup aktı ölümsüzlüğe
Şehitlerden
geriye bayrakta allar kaldı
TECELLİ
Güneşi
batanlara her şey siyah görünür
Kalp
gözüyle bakana sade ervah görünür
Dünya
satranç tahtası, neticesi mat olmak
Taşlar
kimine vezir, kimine şah görünür
M.
NİHAT MALKOÇ