AKLIMIZIN YÜKÜ



İnsanların toprakla haşır neşir olduğu yıllardı.Toprak ana bize ne sunarsa

“Eyvallah” der bir yılımızı ona göre ayarlardık.Evimiz toprak, ahırımız

 toprak hatta bebeklerimizin kundağında bile toprak vardı.Kimse ne

 eşitlikten söz ederdi ne özgürlükten söz ederdi.Doğanın sunduğu kadar

 eşit, doğanın sunduğu kadar özgürdük.

Mahallemizde bir kadın vardı.Erken yaşta dul kaldığı için 50-60

 koyunuyla hayatını idame ettirmeye çalışırdı.Bizde çocuk olduğumuz

 için sürüleri birbirine katar ve birbirimize destek olurduk.Günler böyle

 gelip geçerken çevremizde bir dedikodu dolaşmaya başladı.”Filanca

 köyde adamın birisi delirmiş, köy köy geziyormuş”.Efsane dilden dile

 dolaşmaya başladı.Bu arada bizde Deli’yi tanıma fırsatı bulduk.Deli’nin

 Abi’si köylerdeki bakkallara ne isterse vermesini ve hesabın kendisine

 yazılmasını söylemiş.O yüzden Deli her bakkaldan istediğini alıp

 gidiyordu.İnsanlar O’ndan uzak durur kimseler bulaşmazdı.Bir ikindi

 vakti çobanlık yaptığımız kadın namaza durdu.Tam o esnada Deli aşağı

 virajdan göründü.Yavaş yavaş gelip namaz kılan kadının yanına

 oturdu.Bende telaş zirveye çıktı ama yapacak bir şey yok.Adam yüz

 yirmi kilo, vursa yarısı boşa gidecek.Anamız çaktırmadan namaza

 devam ediyor.Dört rekat ikindi on ikiye, on iki yirmiye, yirmi ise otuza

 çıktı.Kadın, Deli’nin gitmesini bekliyor, Deli ise namazın bitmesini.En

 sonunda Ana’mız pes etti.Selamı verip namazı bitirdi.Deli telaşla

 torbasına sarıldı ve torbanın içinden gazete kağıdına sarılmış yarım kilo

 gofreti Ana’ya uzalttı.

-Buyur Anacığım! Bunu rahmetli anamın canı için yiyin.Bu çocuğada

 birazını ver.Rahmetli gofreti çok severdi.Ölmeden önce vasiyet

 etmişti.Tanımadığın insanlara gofret al, dağıt diye.Ben de o vasiyeti

 gücüm yettiğince yerine getiriyorum.Bakkallar torba dolusu gofreti

 kendim için aldığımı sanıyor arkamdan deli diye mırıldanıyor, bende

 gülüyorum.

Kadın bu durum karşısında şok olmuştu

-Evladım! Bu geç saatte köye nasıl varacaksın, başına bir iş gelmesin.

-Amaaaaan! Anacığım bekleyenimiz yok, özleyenimiz yok, sevenimiz

 yok.Köye gitsek herkes dudak bükecek.Acele etmeye gerek yok aheste

 aheste.Haydi Allah’a ısmarladık

Aklını kullanamayan insanlara aklın ne kadar yük olduğunu o gün

 görmüştüm.Köyün tepesine gelince akıllı insanlarla dolu köye şöyle bir

 baktım.Kimisi sınır yüzünden birbirine küsmüş, kimisi kimse bir şey

 almasın diye bahçesini kıyılıyor, kimi de gürültü yapıyor diye bakkalın

 önündeki çocukları kovalıyordu.Ve ben Deli’nin gofretini tatlı tatlı

 yerken hayatımda hiç tanımadığım bir kadına dua ediyordum.”Böyle bir

 evladı doğuran ananın mekanı cennet olsun”


( Aklımızın Yükü başlıklı yazı çiftci baba tarafından 13.08.2019 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu