bir kiraz buğusu asaleti,
bir çaykovski kuğusu zarafeti,
ve bir orman kuytusu şefkati gibiydi aşk
ta ki bakışlarındaki masalımsı sürüklenişte bir varmışlar yok olmadan
yosun
tuttuysa şimdi dudakta düş,
yırtıldıysa çığlığından bir martı
mavisi batık içilecek bir deniz vardır
midyeler dolusu isyan olur yalnızlık
ve dilin yoksul akıntılarında küfür olur ayrılık
ağlama..,
oltası ecel bir balık,
çarmıhı sapan bir serçe gibi
ağlama..,
ormanı firar bir fidan,
gözyaşı beton bir yaban gibi
ve anla ki,
kirpiğine doğmak,
emeklercesine gamzelerine dolmak gibi olsa da
eceline susayıp yudum yudum denizde yürümektir aşk…
ilhanaşıcı