Işık sessizce geliyor

soluk bir vücut uyurken

dışarıda gizlenip cama çarpıyor

camdan sana, senden dışarı sızıyor


vücudun serin ve kırılgan

camda ki titreyen tel gibi

buz tutmuş kirpiklerin


ışık hareketsiz soluksuz bedenine

ılık bir dokunuşla göz kırpıyor

loş bir deniz feneri gibi

denizaşırı bir gemide uykulu ruhuna


ışık, soğuk bedenini ısıtamaz

bir ateş böceği nasıl ısıtısın azrailin soluğunu

hislerin ölü ve yanında titreyen bir silüet


parmaklarım üzerinde duruyor

ama fark etmiyorsun

belki de ellerim soğuk ve duygusuz

ama muhtemelen sadece yorgunsun

belki seni nasıl uyandıracağımı bilmiyorum


adını yazıyorum pencereye uyu uyu şavkım

dinle rüzgar ismimi söylüyor, beni de al ışık

bu sonsuz ışıkla beslenmemeli ruhum


cennette buluşuruz, azrailin nefesinde

karanlık parıltısı geceyi aydınlatana kadar

toprağın perdesine ışık nüfuz edene kadar


"uyu, sen de uyu," diye fısıldayan

hareketsiz mor dudaklarını ve

kör gözlerini izliyorum


son bir nefeste anlatmalıyım

sahip olduğum

hiçbir şeyin benim olmadığını


çünkü her şey, her şeyim

senle sonsuzlukta kayboldu

pencereden sızan ışık gibi….


( Ölüm Hakkında Meditasyon başlıklı yazı Mikail Dede tarafından 3.10.2019 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu