Hayatın hacmini ölçmeye çalıştım
Yüreğimde pergeller, cetveller, büretler, gönyeler...
Ne zaman seni arasam, hep kendi mezarımda buldum kendimi, önümde dolu izmaritler.
Çok geziyorum ben senden sonra
O şarkının nakaratından, başka bir şarkının melodisine... Dedim ya çok geziyorum.
Aklımı yıkattırıyorum, fikirlerim ise temizlenmiyor. Katlayıp, birbirine yapıştırıyorum, yokluğunda geçen her geceyi. Tehellesemde sahte gülüşleri yüzüme eğreti duruyorlar, yokluğunu anlatan gözlerim ele veriyor kendini. Yakalanıyorum. Aynı suçtan milyon kere yargılansamda müebbet acın daha şık duruyor yüreğimde. Susturuyor içimdeki yargıçlarımı, kendi yargılarına bile yabancılaşmış yargıçlarımı. Aklım yine temizlenmiyor, fikirlerim kapatmış tüm yollarını.
Sabah sabah yada akşamın en münasebetsiz bir vaktinde geliyorsun. Çalmıyor kapı, beni yoklayıp gidiyorsun. Hayalin bile kan ağlıyor acımın içinde.
Vaktiyle yaladığım mürekkepleri tükürüyorum ve kelimeleri birleştiriyorum. Birleştikçe daha da çok batıyor acıma. Okudukça yaramın derinliğini görüyor, gördükçe de kendime daha çok acıyorum.
Bedenimi tavaf eden sızıları anlatıyorum sana.
Aklımın son kırıntılarını döktüm
Hadi durma topla!!!