Makale / Araştırma

Eklenme Tarihi : 13.01.2020
Okunma Sayısı : 1693
Yorum Sayısı : 1
Günün Yazısı

Bu Yazı 14.01.2020 tarihinde
GÜNÜN YAZISI
olarak seçilmiştir.


                                                                                   M. NİHAT MALKOÇ


            Bundan sekiz yıl evvel, 13 Ocak 2012 tarihinde Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti(KKTC) Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş'ı kaybetmiştik. Ömrünü bağımsız Kıbrıs davasına hasreden merhum Denktaş, büyük bir devlet adamı ve babacan bir insandı.

 

            Adı Kıbrıs'la özdeşleşen merhum Rauf Denktaş, gençliğinde Beşparmak Dağları’nda canı koltuğunda gezen yılmaz bir direnişçiydi. Şimdi Beşparmak Dağları ona ağlıyor. Sadece Beşparmak mı? Kerkük, Musul, Azerbaycan, Türkmenistan, Kırgızistan, Kazakistan, Özbekistan, Batı Trakya, Doğu Türkistan, Kırım; kısacası bütün Türk yurtları ona ağlıyor. Zira o, ömrü boyunca esir Türk yurtlarının bağımsızlıklarını kazanması için içten dua etmişti, çok kere de orada zulüm gören soydaşlarımız için gözyaşı dökmüştü. 

 

Rauf Denktaş deyip de geçmeyin. O, iç ve dış siyasette çok önemli bir markaydı. Çakalların köşe başlarını tuttuğu bu dünyada dik, diri ve iri durmanın sembolüydü. Türk dünyasının özü sözü bir, dev liderlerindendi. O, aşılması mümkün olmayan ulu bir dağdı Kıbrıs’ta. Kurtlar sofrasında payına düşeni almanın haklı mücadelesini veriyordu. Ateşten bir gömlek giymişti sırtına. Gerçeklerin sınırlarını zorlamış, çoktan aşmış bir efsaneydi o... KKTC’yi kurmuş, dünyaya tanıtmak için çok mücadeleler vermişti. Tabir caizse o, Kıbrıs’ın Atatürk’üydü. O, ömrü boyunca millî değerlerin arkasında adeta bir kale gibi durmuştu. Yüreği Anadolu’yla bir atıyordu. O, Kıbrıs’ın haklı davasını tüm dünyaya duyurmuştu.

 

Denktaş'ın ölümüyle Türk dünyasının bir koca çınarı daha devrildi. Kıbrıs, İngilizlerin sömürgesi iken o, Dr. Fazıl Küçük’le bağımsızlık mücadelesini başlatmıştı. Gözü dönmüş EOKA’cı Rumlara karşı direnişte bulunmak için Türk Mukavemet Teşkilatını o kurmuştu. Kıbrıs’ın bağımsızlığı uğrunda her gayreti göstermiş, defalarca ölümle yüz yüze gelmişti. O zaman başlayan haklı Kıbrıs mücadelesi son nefesini verene kadar sürmüştür. O, 20 Temmuz 1974 Barış Harekâtı’ndan sonra kurulan KKTC’nin kurucu cumhurbaşkanı olmuştur.

 

Onun yokluğunda Akdeniz mahzun, biraz da yetim… O, ömrü boyunca çok ağır bir yükü sırtlamıştı. Bu yük bir ömür boyunca omzundan inmemişti. Yüreğiyle bir destan yazmıştı o… O; yıldızı kucağına alan hilali, Kıbrıs adasının ufuklarında dalgalandırmıştı.

 

Mazlum milletlerin örnek aldığı bir liderdi merhum Rauf Denktaş… Yaser Arafat Filistin için, Aliya İzzetbegoviç Bosna Hersek için ne ifade ediyorsa Rauf Denktaş da Kıbrıs için aynı şeyi ifade ediyordu. Üçü de mazlum halkların mücadelesine adamışlardı kendilerini.

 

88 yıl dile kolay… Bu bereketli ömür Kıbrıs davasına adanmıştı. O, Türk milletinin gönlünde ve vicdanında taht kurmuştu. O, bu toprakta yattıkça bu toprak Türk’ün kalacaktır.

 

KKTC’nin kurucusu Rauf Denktaş tarihî bir şahsiyetti. O, kendini çok iyi yetiştirmiş bilge bir insandı. Dürüsttü, çalışkandı, nazikti, cesurdu, irfan, izan ve şahsiyet sahibiydi. Uluslararası siyaseti çok iyi biliyordu. Denktaş, kalemi güçlü bir yazardı. Birçok eser kaleme almıştı. Gazetelerde, özellikle Yeniçağ gazetesinde, yüzlerce yazısı yayınlanmıştı. O, aynı zamanda iyi bir fotoğraf sanatçısıydı. Fotoğraf makinesini yanından hiç eksik etmezdi.

 

Merhum Rauf Denktaş çok görmüş geçirmiş bir insandı. O, doğumundan ölümüne kadar yaşadıklarını “hatıralar” şeklinde ifade etmiştir. Boğaziçi Yayınları bunları “Rauf Denktaş’ın Hatıraları” adı altında on cilt halinde bir araya getirmiştir. Bu dev eser KKTC tarihini yazacak kişilerin birinci başvuru kaynağı olacaktır. Bu hatıralar, Kıbrıs davasının izini sürecek kişiler için vazgeçilmez bir eserdir. Onun Kıbrıs’la ilgili daha birçok eseri mevcuttur.

 

Denktaş, üzerine gelen dünya devletlerine karşı büyük bir mücadele vermiştir. Uzun ve bereketli ömrünü Kıbrıs davasına adayan KKTC’nin kurucu cumhurbaşkanı Rauf Denktaş 88 yaşında vefat etmişti. KKTC Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, 17 Ocak 2012 tarihinde Cumhuriyet Parkı’nda dualar ve gözyaşlarıyla toprağa verilmişti. Merhum Rauf Denktaş, şimdi canından çok sevdiği KKTC topraklarında sonsuzluk uykusunu uyumaktadır. Uğruna ömrünü tükettiği topraklar ona yatak, masmavi gökler ise yorgan olmuştur.

 

Büyük liderlerin yerini doldurmak çok zordur. Onlar bu fani dünyaya belli vazifelerle gönderilmiş müstesna insanlardır. Bunlardan biri olan Rauf Denktaş’a Allah’tan rahmet diliyoruz. O hep gönlümüzde yaşayacak. Onu hiçbir zaman unutmayacağız. Ruhu şad olsun.

( Ölümünün 8. Yılında Rauf Denktaş Ve Kutlu Mirası başlıklı yazı M.Nihat Malkoç tarafından 13.01.2020 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu