Gittiğini fark etmiş herkes
Aletler bile
Termometrenin kımıldayacak hali kalmamış
Nazlanıyor sandım cıva
Ölçemedi yokluğunu
Anladım tabi
Cıvanın donduğundan
Eksi otuz dokuzu geçtiğini
Burada yaşanmaz dedim
Nasıl oldu anlamadım
Yer çekimi dediğimi duyunca
Elinden bıraktı mı beni
Dünya ters mi döndü
Ekvatordan güney kutbuna
Antarktika yamı düştüm
Birbirine sarılmış penguenlerin
Gözyaşlarının domur domur donduğunu gördüm
Dillerindeki hasret şarkılarını
Rüzgar alıp götürürken duydum
Alpay gibi Eylül’de gel diyorlardı
Havalar ısınacaktı eylülde
Seni görünce nesilleri devam edecekti
Çünkü eylülde sen gelecektin
Seninle yaz gelecekti
Benden battığın ay
İmparator penguenlerine doğacaktın
Yatay gelişin yetecekti onlara
Düğün dernek kuracaklardı
Erkekler çocuğa bakarken
Kadınlar çalışmaya gidecekti
Ben dik açıyla içimdeki yangını
Alevlendirmeni bekledim hep
Ama sen battıktan sonra
Yatay açıyla penguenlere hayat vermeye gittin
Bana yetmez seni uzaktan görmek
Ben güneşin
İliklerimi ısıtmasına hasrettim çünkü….
Ben güney kutbunda yaşayamam
Altı ay uzaktan
Altı ay sensiz
Bırak yer çekimi bırak
Lütfen buradan da bırak beni
Ağustosta
Lut çölüne veya El Aziziye kentine
Düşene kadar bırak beni
Tutma savur beni