SEVMEYİ ÖĞRETTİN YA ÖĞRETMENİM

Göçmen kuşlar geçerdi içimden
posta katarları
seherde
çıngıraklı yayla göçerleri
……….
Sırnaşık balkon çocuklarının
Gemsiz aşk dehlizlerinde
Dörtnala çiğnendi yalnızlığım
Paylaştın ya
ezilen benliğimi bana verdin ya
öğretmenim
Bu bana yeter

Yandı söz lambaları
Sonsuz ahenkle inen yıldızlardan
Bir şimşek kurtardı zihnimi
Bin çıkmaz kıymığından
Beni hakikate döndürdün ya öğretmenim
Bu bana yeter

Aşk telim çalar sefaleti acıyı
Sermayen sabır şefkat ve merhamet
Gönlümde sancıyan şu bebeksi sızıyı
Sen duydun ya öğretmenim
Bu bana yeter

Zamanla anladım filizin yaprağa
Tohumun toprağa düştüğünü
Ürkek çocuklara gölge
Öksüzlere anne yetimlere baba olduğunu…
Ördün ya bir taşra ya da varoş çocuğunun
Dolaşık solgun saçlarını
öpüp sardın ya sıcacık bağrına
her rengin göz yaşlarını

Acep gönlünün arka bahçesinde
Kederin leylî kalbinde
Unutulmuş sevda çiçekleri açar mıydı
Nasıl desem ki kim bilir
bağışla beni öğretmenim
Sevmeyi sevilmeyi öğrettin ya
Öğrettin ya öğretmenim
Bu bana yeter
24 KASIM 08
İbrahim çam
( Sevmeyi Öğretin Ya Öğretmenim başlıklı yazı İbrahim Çam tarafından 1.04.2009 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu