Bilmeden üstüne alınma derim
Söylerim özümde dil yanık yanık
Duamla bitecek Mevla’ma kerim
Dinlerim kulağım ses yanık yanık
Anladım uzanmaz harama elin
Anladım kırıldı doğrulmaz belin
Bana çöreklendi ferin emelin
Gidemem yabancı el yanık yanık
Geçecek bilirim zaman falları
Birlikte maziye düşer salları
Yaşarken sökülür kuru dalları
Bitemem önümde an yanık yanık
Kaçıncı gidişin içimde kaldı
Derdin rüzgârını kalbime saldı
Giderken gözlerim maziye daldı
Derin uçurumlar dip yanık yanık
Madımak yarıldı dilim dudağım
Pirim Bal Sultandır ilim otağım
Hünkâr Hacı Bektaş evim yatağım
İnsanlık onuru gül yanık yanık