Şairce
Yalnızlık
Sen misin bu gördüğüm, sen misin
bukördüğüm? Tanınmaz halde bıraktığınyüreğim, tanıyamadı seni bir anda bağışla,
sana olan inancını alıp gittiğin gözlerim, inanamadı biran gördüğüne. Sen misin
cidden? Bakmaya korktuğum, bakmayınca öldüğüm, hani hiç güldürmediğin, hani
ağladıkça güldüğüm sen misin?
Nasıl gizledin saatlerin arasına
asırlık özlemleri, bu kusurluzamanlar yine senin eserin mi? Oysa bir bilsen sen
yüzünü mısralara gömdüğünden beri, ne şair yalnızlıklar yaşadığımı, yüreğime
soktuğun acıyı yüreğimi söküp atamadığımı, ne sözler verip tutamadığımı bir
bilsen...
Hangi sabahın uykusunda unuttun
yine düşlerimi, hangi hayale sakladın en imkansız gerçeği mi? Hani acını
sevmesem, bir an düşünmeden tükürürüm yüzüne. Yalanlarını sevmesem, asla inanmam
tek bir sözüne. Şiirlerim meftun sana, ellerim kırık, kalemim hiç olmadığı
kadar ıslak yine.
Bak varlığın bile yetiyor
kaybolmama, adın bile yetiyor isimsiz duygularıma... Gel, yıktığın yerde
kalayım, baktığın yerde olayım, teslimiyetim tam sana, zaafım var işte,
anlasana!
Umutlarımı getirmeyi unutmadın
inşallah, sonra sabırsız saatlerimi, kırgın merhabalarımı, buruk vedalarımı?
Beni unutmadıysan, bunları unutmamışsındır eminim. Şaşırma inanmaz
hallerime, sen misin gerçekten?
Ey Aşk!
Bu sen misin?