(gidenlerin ardından -karmaşık
duygular-memleket, aşk, hüzün ve hasret halleri)
Sevgilim…
Ah sevgilim…
Yüreğimi
delip gecen kurşun değil
Yokluğun
senin…
Hava
soğuk, hava ayaz, hava bıçak gibi keskin
Ve
bu kirli
Ve
bu metal rengi buz gibi havalarda
Isıtmak
için üşüyen ellerini
Benden
başka hiç kimse
Senin
için yakmayacak kendini…
Nicedir
Yağan
karın büyüsüne
Sıcak
odaların o vurdumduymaz
O
baş belası…/ o illet…/ o lanet miskinliğine yenik düştü
Bir
başka bahara
İkmale
kaldı aşklar…
Bense, yokluğunla baş başa
Aşkımızı
çoğaltıyorum mavi göğün altında
Bir
direniş, bir öpüş, bir gülüş
Bir
bahar tadında
Yeniden
filizlenip çiçeklenmek istiyorum sana…
Dağlarda
kar, dağlarda ateş, dağlarda isyan
Dağlarda
aşkla silahlanmış o muhteşem gülüşün senin
Elinde
papatyalar
Teninde
nergis kokusu…
Yüreğim
üşüyor ateş altında yanarken ülkem
Köklerim
kuruyor, gövdem çürüyor
Sıcaklığını
düşlüyorum ay ışığında parıldayan gülüşünün
Düşlerim
Düşlerim
üşüyor sensiz
Buzlar
sarkıyor avuçlarımdan
Çığlar
düşüyor yüreğime
Sevgilim…
Ah sevgilim…
Yüreğime
kamp kurduğun dağlarını özlüyorum
Gülüşünden,
gülüşünden öpüyorum seni…