Kaç duygu yaşanırdı bir günde gulüşlerim
bile hüzünlüdür.
Aklı yoran hümandiz sorularım müşkül eder...
Ağlayan durmadan kanayan yaralara inat...
Bin suale bir cevap..
duraklayıp dinlendiğim uğrak yerim
patikamsın..
Sulanmayı hak eden çiçeklerin...
Güz mevsiminin solmak üzere olan..
yaban mersinin otlarını süpürmüşlerdi...
O yüzden yabani dir...
cansuyu arardı fidesini çürütmüşler...
firesi yok büyüktür umutların
ummanlar kadar dengesi bozuk
travmalar yaratırdı çocukluğun
dert yanar...
Tebessümlerin üzerine büyük gelir...
uçurumun kenarında el sallar.
Ölüm ve yaşamak adına attığın adımlarına
tutunursun...
Aynada yansımasıdır
Saçlarına tutam tutam yağan kar...
Sarımtrak rengi gözlerinin
merceğidir titrek lebin.!
Allahın verdiği can imtihandır ya..
Ne gece ne gündüz kar etmez hiç !
beklemediğin zaman gelmeyeceklerin
bedbin kanunlarıdır ahlarında.
vahlar feryat figan eder can çekişirdi...
Pişmansındır dönüp baktığın da
olmasını istediklerin yoktur yanında
kalmamıştır mecalin de...
yaş kemale erdikçe bir kere her
duaya amin dediğin gün irkilir sin bir dost
meclisidir sığınağın destek
olur moral bulursun...
Artık yanına eşlik ederler sırasıyla
Mahbube...
(
Yaban Mersini Mahbube başlıklı yazı
ebru çimen tarafından
18.10.2020 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.