nedir bu hüzün
neden böylesin hep karamsar
elem
yüklü bulutlar
Kül olmuş yağmurlar da
şikayetçi
bu kadar yükü taşıyamaz
yağmurlar
yağar elbet silim silim
düşer
yere kendi yağmurunu
Yağıp dindi üzerime
gözlerim de
nem saldı
neyim var
neyim yoksa
her gelen
bana sormadı
çekip aldı
giderken
her şey
biraz eksik yarım işte
telafuzu yok
terk ederken
bir şehr-i daha
döküldü
dallarindan kurumuş
koparılmış çiçekler
tane tane sarardı yapraklar
Ağaçların üzerini örterdi
oysa daha dün
dolu yağdı
çiğ düştü kırağı vurdu
her birini savurdu rüzgar
bavulunu hazırlarken
sonbahar telaşlı
Giderken uzaklara
kışa bıraktı
yapraklarını
kuşlar sahitti olan
bitene seyirci kaldı