Bir önceki yazımda yaşamış olduğumuz bir olayın sadece tablosunu çizdim. Bu yazımda ise kendi düşüncelerimi sizlerle paylaşmak istiyorum (müsaadenizle).

İspanya'nın başkenti Madrid'deki ARCO Çağdaş Sanat Fuarında yer alan İspanyol sanatçı Eugenio Merino'nun eseri olan bir heykelden söz etmiştik.

Bakış açısı daima çok önemlidir. Olayları incelerken sahip olduğumuz veriler bizi doğruya en hızlı bir şekilde götürebilir. Bu verilerin ne ölçüde doğru olduğu da bi o kadar önem arz etmekte. Elimde bulunan kaynaklar ilk olarak Kur’an ve tarih (Peygamberimiz ve Ashâb – Selçuklular – Osmanlı ve Endülüs Emevileri). Yaşadıklarımızı da göz önünde bulunduracak olursak bir takım gerçekler hemen göz önüne geliyor.

Ben, elimden geldiğince şahsi düşüncelerimden ziyade sahip olduğum verilere dayanarak yorum yapacağım. Maksadım tartışma değil münazara. İlmî ve kaideye uygun olarak yapılan konuşmalar (yazılar) fikri alışverişler hoşuma gider.

Öncelikle bir takım kavramlar üzerinde durmak istiyorum;

Doğru nedir? Doğru; zamana ve koşullara bağlı olarak kişiden kişiye değişebilen göreceli bir hakikat kavramıdır.

Hak nedir? Hak; Her zaman ve her koşul altında daima doğru olana hak denir. Batıl ise bunun tam tersi.

Örnek verecek olursak; Yağmurlu bir havada şemsiye ile gezmek doğru bir davranıştır. Güneşli bir bahar havasında aynı eylemi yaparsanız insanlar size biraz tuhaf bakarlar. Nedeni ma’lum. Yağmur yağarken 2 * 2 kaç eder desem cevabınız 4 olacaktır. Güneş açmış olsa aynı sorunun cevabı yine 4 olacaktır. Bundan bin yıl önce de, Ay’a gitmiş olsanız da cevap hep aynı 4.

Dinler arasından sadece bir tanesi haktır o da İslâm dinidir. Kutsal kitaplar arasından sadece bir tanesi haktır o da Kur’an Kerimdir. Bütün peygamberlerin getirdiği haktır ama geçerliliğini koruyan sadece son peygamber Hz. Muhammed (a.s.)’in hükümleridir.

Yahudilerde Hıristiyanlarda bunu çok iyi biliyorlar.
Diyanet İşleri Meali(Yeni)
Bakara 2/146 Kendilerine kitap verdiklerimiz onu (Peygamberi) oğullarını tanıdıkları gibi tanırlar. Böyle iken içlerinden birtakımı bile bile gerçeği gizlerler.[39] * Yahudiler ve Hıristiyanlar, Hz. Peygamber’e ait özellikleri kendi kutsal kitaplarında okuya geldiklerinden onu özellikleriyle çok iyi tanıyorlardı. Ayette, Yahudilerin ve Hıristiyanların Hz. Peygamber’i inkâr etmelerinin bilgisizlikten değil, inattan kaynaklandığına işaret edilmektedir.


Bilmek, inanmak değildir. İnancın temelinde tasdik yatar. Biliyorsunuz ama kabullenemiyorsunuz. Çünkü onların içinde yatan bu duygu şeytandan gelmektedir. Şeytanda cennetten kovulduğunda suçu kendinde değil Hz. Âdem (a.s.)’da aradı. Enâniyet duygusu ile birlikte büyük bir inat onu batıl mücadelenin merkezine taşıdı. Benim cennetten kovulmama neden olan âdemoğlunu bende cennete sokmayacağım diyerek Allah’tan bir süreliğine mühlet istedi. Hak – Batıl mücadelesi başladı.

Yahudilerde aynı zihniyet içerisindeler, şu ölümlü dünyada. Onlar 5000 yıllık bir tarihe sahipler hem ırk hem de din olarak. Bir zamanların üstün bir kavmi idiler ama Allah’ın hükümlerini her defasında kabullenmedikleri gibi pek çok defa peygamberlerine zulmedip öldürdüler. Cenab-ı Hak onları lanetledi. Fâtiha suresinde 6. ve 7. ayetlerde buyrulduğu gibi onlar gazaba uğramış lanetli bir kavim oldular.
Diyanet İşleri Meali(Yeni)
Fâtiha 1/6-7 Bizi doğru yola, kendilerine nimet verdiklerinin yoluna ilet; gazaba uğrayanlarınkine ve sapıklarınkine değil.

devam=> Dinler Arası Diyalog - 2
( Dinler Arası Diyalog 1 başlıklı yazı onur-alp-dem tarafından 12.03.2010 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.
 

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu

EdebiyatEvi.Com | Edebiyat ve Kültür Platformu